- Fahr-i Alem(A.S.M.) Efendimize -
I
Bir gizli hazine, gerisi adem
Ne hayal, ne duygu muhaldi herşey.
Bilinmek istedi Halık-ı alem;
Hikmetle serildi varlık peyderpey..
Altı günde vücut buldu gök, zemin
Kurdu alemi Rabb-i Kibriyası.
O altı gün, kudret aynası Rabbin;
O safahat, kula hikmet deryası.
Mebde-i vücuddan kıyamet günü
Genişler kainat geçtikçe zaman.
Kesretten vahdete çevir yüzünü;
Hikmetle çalkanır sema durmadan.
Aşk üzre halkoldu zemin, semavat
Aşık olmayanlar Hakk'ı ne bilir!
''Levlake'' zerrelerde sırr-ı vahdet,
Nizam-ı kainat vahdetten gelir.
Kalbinle herşeyde bir hikmet ara
Sırrını açamaz akıl ayatın.
Görürsün imanı versen nazara;
Hadsiz tılsımları var kainatın.
II
Sordu da O Rahman, Elest Bezmi'nde
''Rabbimizsin elbet'' Demedik mi biz?
Nasıl unutuldu bir ömr içinde
İman vesikası; din senedimiz? ..
Kasdı yutmuş gibi ülfet perdesi,
Amel sözde kaldı, girdik riyaya.
Koptu da hakikatın pervanesi;
Çekti bizi girdap, daldık dünyaya.
İnsanoğlu küçük sanır kendini,
Oysa bütün alem gizlenmiş onda.
İnsan, iman ile aşar bendini;
Halkı cem Allah'a(C.C.) zor gelmez anda.
Gizlenmiş Hakk şiddet-i zuhurundan,
Mü'min cemal ile ebede müştak.
Nasıl gaflet eder zuhrun nurundan;
Kafirler azaba olur müstehak!
Ne akıl karıdır inkar, ne insaf
Şevki olmayanı neylesin iman!
İnan, nur asrında küfür ne tuhaf;
Zulmeti nura kalbeyledi Kur'an.
III
Onsekizbin alemle alışveriş
Hep tezyin edilmiş zemin ve gökler.
İst'dadı inkişaf; tekemmüldür iş,
Cihanın güneşi Mürşid-i Ekber.
Bu heybet, bu nizam olmaz sahipsiz,
Vücud-u Sani'ye yoktur tehalüf.
Nasıl ki olamaz bir harf katipsiz;
Kitab-ı kainat değil tesadüf.
Gayesiz olur mu deveran bunca?
Gecenin ardından gündüzü sürer.
Baki değil dünya, vade dolunca;
Boyutların Rabbi semayı dürer.
Alem sahne, mü'min halife-i arz,
Kainatın kalbi arzda atıyor.
Bu Rabbimin lütfu, hikmetnüma tarz;
İlham-ı şaire ilham katıyor.
Bir alem ki nurun aynası bize,
Esma-yı İlahi tecelligahı.
Her halimiz geçer levh-i mahfuza;
Allah(C.C.) diyen sevsin Habibullah'ı.
***** ***** *****
Ah Muhammed(S.A.S.) , diye duyulsun nalem!
Gerçeklerin bendeki ifadesi;
Aşka bir şuadır ancak şu alem...
(Kayseri - İstanbul, Eylül1989)
Abdullah Hamza TurabiKayıt Tarihi : 2.9.2009 21:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yüreğine sağlık.
Bir kalıbı yok, ruhsuz ve bedensiz
Ne yapsak ifadeler kifayetsiz
Söze anlam katmak, arzum efendim
Yaratılmışların ekmeli sensin
Risaletinle yaşanmış bedelsin
Mümkün değil ki lügata sığdırmak
Muhaldir biz beşere Seni idrak
Haddimiz hiç değil Seni anlatmak
Söze kıymet,ahenk, manzum efendim
Yaratılmışların ekmeli sensin
Seni söze sığdıran varsa gelsin
************************************
Ayinedir bu alem herşey Hak ile kaim
Mir'at-i Muhammed'den Allah görünür daim
***********************************************
Bir alem ki nurun aynası bize,
Esma-yı İlahi tecelligahı.
Her halimiz geçer levh-i mahfuza;
Allah(CC) diyen sevsin Habibullah'ı.
/////////////////////////////////////////////////////
Allah CC de sizi sevsin insaALLAH üstad yazan gönlünüz Cennet-i Alâ'da Yazdığınızla müşerref olsun...
tıpkı şiirin anlatığı gibi
kutlarım yüreğine saglık
salim erben
TÜM YORUMLAR (23)