Uzun yolculuğun sonunda
şelalede yudumlarken kahveyi,
hafif bir sis sardı Ankara'yı.
Akşamın karanlığı çokmüştü üzerime,
beni gözlüyordu ay,
Sıcak dost elinin avuçlarında
sonbaharın sonunu yaşayan
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim