Ben büyük bir adamken yolum düştü bir köye
Dedim soluklanayım bir yol sorayım birine
“Buyur beyim gel” dedi biri hemen içerden
Bakındım etrafıma sonra yürüdüm kahveye
Gülümserken bu küçük “acınası” köylüye
Akşamüstüydü,
Bi çocuk girdi kapıdan içeri doğru
Çocuk pek bi mahzundu eğikti boynu
Bi iskemle çekti attı kendini köşeye
Dedi “abi bi çay gönderin buraya”
Çaycı aldı çayı sonra verdi çocuğa
Çocuk hemen sarıldı küçük sıcak bardağa
Kuruturken kahvede ıslak olan saçını
Sanki bir şey yakmıştı bu çocuğun içini
Ben bakarken arar gibi suçunu
Gördü beni çocuk hemen eğdi başını
Sordum “kimdir bu çocuk böyle
Ne derdi vardır hele bi söyle”
Ben öylece bakakalmışken çocuğa
Bir köylü fark etti hemen girdi araya
“Babası öldü öleli böyledir bu çocuk
Hayat sancısı düştü yazık pek küçük”
“Neyse beyim sen şimdi boş ver bunları
Yüce Rabbim zaten korur onları
Dön önüne aman bakma oraya
Çaycı, iki çay daha gönder buraya”
Yudumlarken çayımı, çocuk kalktı ayağa
Ağır ağır yürüdü küçük köhne kasaya
Verdi parasını çayının, döndü sonra arkaya
Kavradı yükünü aldırmadan elindeki yaraya
Tuttu çekti kapıyı sonra çıktı dışarı
Çaycı çocuk toplarken masadaki boşları
Düşündüm;
Çocuk muhtaçken sıcak bir kucağa
Bakar olmuş kocaman bir ocağa
Ben yakınırken yokluğundan şarabın
Çocuk alışalı çok olmuş binbir türlü yasağa
Ben büyük bir adamken ne kadar da küçüktüm
Hor gördüğümden asıl kendim düşüktüm
Sordum;
Hangimizinkiydi asıl büyük başarı
Ben seyrederken gökyüzündeki kuşları
O doyurmaya çalışır ardındaki açları
Bir sileni yokken gözündeki yaşları
Kayıt Tarihi : 14.7.2022 02:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!