Bir Akşam, sen gelmedin. Her akşam gelirdin oysa, hasreti getirirdin akşamlarıma. Bilemezsin içime ne korkular düştü, bilemezsin gülücükler kâbusa dönüştü. İhânet edip aşkıma, bir akşam sen gelmedin...
Herşey bitti değil mi Anat, herşey bitti öyle değil mi? Ve her şarkı gibi biz de uçmayı bilmeden. Affedemeden hayatı, ucuz bir şarkı gibi... Mona'yı anlatamadan sana; Yağmûr'u, Rüveydâ'yı anlatamadan ve sana kalbimdeki bu hicrânı, bu hicrânı... Affedemeden hayatı, ucuz bir şarkı gibi; herşey bitti değil mi Anat, herşey bitti öyle değil mi?
Rüyâlarım var mavi deniz Anat, rüyalarım var ve tertemiz... Ben, utangaçlıkların dalgın çocuğu; sen, soluk yüzlü beniz... Gözlerine bakmak ölüm mü Anat, gözlerine bakmak ölüm mü? Kaldır bakışlarını Anat bu zavallı gözlerden ve dudaklarında kıvrım kıvrım yanan siyah okyanusu, lânet yüklü bu 'thetra' geceyi, rûhumdaki aşağılanmış bu sahte cenneti... Kaldır bakışlarını Anat bu zavallı gözlerden, onurlu ve sonsuza dek!
Seni seviyordum Anat, herhangi bir erkeğin bir kadını sevebildiği gibi, bir çiçeğin suya ihtiyacı gibi; nefes gibi, can gibi. Seni seviyordum Anat, şeytanın günaha aşka gibi.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,