[Karanlıklar İçine Camekânlar Açtım]
[Gözlerini Bağladım; ]
[Rahleler Üstünde Tumturak Yazın]
I.
Dilin kimliği olur muydu erenler,
lisan-ı hâlde bile özrüydü madem konuşmak
neden bana düşüyordu kavramseverlerimin gözlerinde yorulmak;
panayırlar kurulu bayram kentlerim için
nehirler sağıyordum bir elimle.. diğeriyle toprağı kanatarak
sır gibi bileniyordum semazenlere yani.. dönmedolaplarıma bindirip aşkları
dereler sıyırıyordu paçalarımı ve yatakları içinde erkeklere tutunamıyordu gözyaşları
sarıkları üstünde sıçrayan hocalar
toprak sokuşturuyordu çağrısına tuzlu dudakların
bilinsindi.. beşerden insana çıkarsamaydı göğe dolanan
yalayıp yutmaya duvarları, yıkıp örmeye yetişemiyordu ustalar
şairleri ölmez kılmanın dürtüsü, göğü üleştiriyordu sünepe dizelere
her köşesine bir sarı çentikti yazılmamış güzellik.. çarmıhım kurt yeniğiydi oysa;
dile kolay geleydi de
bendime koyayım, dedim kendimi
aşık olaydım, dedim bilmem kaç kadına
bir an çöreklenesiydim ötesine başka şenliklerin
varsın haberli olmasındı kavalından üfürüğü bir çobanın
peş peşe dönülen demlerinde birikmeyen bir yüzü görünsündü aşkların
uçsundu turna, berrak söz.. bir geniş alın olsundu hani, okunmasız bir cüzüyle aşkın:
[durmadı kutsal palyaçolar
koca burun yansıması, pabuçlarında
baharı soluyordu kar yüklü fidanında bir dağın.. kızılla
akşamlarıma nazır fahişelerim, orospularımla cümle kadınlarım
yorgun ve salgın, ardına sızıyordu fabrikaların.. öksüz ışıklarıyla köprülerin
güz görümlükleriyle yazmalarıma dolanıyordu sevgililer.. güneşi ararcasına dalgın.]
II.
Dilim için erenler,
özür biçilmişti konuşmak
lisan-ı hâl de olsa bir kılıfı vardı sözcüklerin:
şiirlere mürit eşdeğerinde
sevgili elleriyle sevişmek isterdi güllerim
kayıp bahçelerinde çaresiz soluyorduk göğsümün ve
girse de koynunuza; bilirim, duyasıya yorulurdunuz kokusundan...
aba altında kederli günce peşinde gibi
tekmil aşklarla yazıldım bilmem kaç kadına
kaç kez elime yüzüme buladım hırıldayan nefesimi
varsa da haberleri, olsa olsa sararmış şarkılara mırıldanırdılar
kerahat vakitlerini yoğuran ürkülerimden ince sızılar sinmezdi tenlerine ve
denizlere kum yığmak gibi ezbere dalandınız.. adını aşkların başka kıtalardan.
Dile dolanan dili bağlar erenler,
konuşmaktı, özür biçilendi, ben içindi
kanımca kuşatma altındaydı sevdalı isimlerim
namusu erdem sayanların yılgısıyla
insan insana yasalar buluyordu alt alta
utangaç heveslerimi astırıyordum tavan aralığında
usanç içindeydi, çığlıklarla sarsılıyordu sevdalı kentlerim
önce günün akşamını çalıyordu hırsızlar
insan insanı buldumcuk seçiyordu üst üste, ama niçinsiz
ama nedensiz, başka iklimlerin mevsimleri sarılıydı boyunlarınıza
sigaranızın sönmesini kuruyordunuz lokanta kepenklerinin inme vaktine
bir közün gayretiyle gölgesi düşüyordu açlığımızın.. komşusu olunan duvarlarımıza
bir fahişenin serüvenini ağırlamak akşamı olana.. boylu boyunca sevinci bir de kayıkların.
III.
Dil renginde kızarıktım erenler
konuşmak özür kondurmuştu yanaklarıma
sakalımın arasına girmişti şamarlarıyla babamın
tutunmanın kerevetindeydim
başka insanlarda başka ülkeler gibi
kalçalarını ovuşturuyordu masalcı kadınlar
nasıl da özendirmişti elma ağaçları, dalından düşmeye
toy bir insancıllıkla kurguladığım medeniyetlerde
kentin piramitleri ortasına yayılmış mehtap gezginlerim
kelimeler kanırtıyorlardı güvercin gerdanına abanıp tutkularını
akşamcılara sırnaşıyordu sözler, dolaşık kurgusunda bulmak için anlamını
genç yaltakçıların girişken tümcelerinde devinimsiz izine akıp yüksek ökçelerin
gökdelenlerden midir, yıldızlardan mıdır bilinmez; hiç dinmiyordu düşmek sevdalara...
Bir akşamım ve düşmüşlüğüm vardı benim de
gözlerim çoktan kararlıydı beni kulelerden atmaya
kuşçu babaların boncuk mavisindeydi.. kafesleri havadar
acemice özgürlüğe kuşbaz.. hiç yoktan da kışkırtıcıydı kuşlar
dile kolay geleydi de
bendime koyaydım kendimi
âşık olaydım bilmem kaç kadına
bir an çörekleneydim ötesine başka şenliklerin
varsın haberli olmasındı kavalından üfürüğü bir çobanın
peş peşe dönülen demlerde birikmeyen bir yüzü görünsündü aşkların
uçsundu turna, berrak söz; bir geniş alın olsundu hani.. okunmasız bir cüzünde aşkın.
M.Mustafa Uslu
Mustafa UsluKayıt Tarihi : 12.4.2008 00:51:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)