Biz taşındıktan iki ay sonra, o da semtimize geldi, öyle sokakta selamlaşıp, tanıştık tesadüfen. İyi giyimli halim selim bir adama benziyordu ilk baştan. Karşı apartmanda tek başına oturuyordu bildiğim kadarı ile... Kimsenin etlisine sütlüsüne karışmaz. Sabah işe gider, akşam değişik saatlerde evine dönerdi... Eee olacak o kadar, adam bekar, belki çıktığı kız arkadaşı filan vardır, değil mi ama?
Ajanmış sonradan öğrendik. Karşı apartmanın kapıcısı Selim ''Benden duymuş olma ama Ağabey.'' diye ağzından kaçırıverdi... Ajanlık deyip geçmeyin, dünyanın en zor mesleğidir. Siz televizyonlarda oynatılan aksiyon filmlerine bakmayın, onlar artistlik yapıyorlar. Sır tutmak, sır saklamak, zor işler, herkesler de hakkından gelemez bu işlerin, diyeyim yani... Başta fötr şapka, üstte gri bir pardösü, yok öyle ajanlık artık, şimdilerde teknoloji konuşuyor da adamlar uzaydan bile dinliyorlar bizi ya da herhangi bir ülkeyi...
El tokasına çok dikkat ederim ve elimi kuvvetli sıkanları da severim. Bu beyefendi de elimi çok kuvvetli sıktı, tabi ben de onunkini...
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta