BİNLERCE HANÇER
ÜŞÜREREK YÜREĞİME
- M.Suphi, E. Nejat ve Deniz’e
Sizleri bırakmak zorunda kalırdım
yaşam yolunun
barikatlı noktalarının birinde
acınız yüreğimi kezzap gibi dağlardı,
Tırpanlardım duygularımı
yeşil yoncalarca
uzatıp güneşin altına
gözlerim kendi içine döner ağlardı...
Yer demirdi tümden, gök bakır
Ensemde alev kusan kara namlular,
Sağırdı kulakları yedi alem dört ufkun
ve sabahın alnında kan gölekleri,
Kalkmazdı göklerimizden karanlıklar...
Keskin bıçak ağzıydı
evimizin sobetinde yıllar
dil susar, gönül yanardı,
Kemirirdi beynimizi kibrin öfkesi
gülücükler hapsolurdu içimizin karanlığına
iki ayrı dünya dönerdi başımızda
kin boyatar, sevda kanardı...
Geçmedi acıları
çekip giden onca yıllara karşın
ve ürpertileri o günleri anımsayışın
binlerce kara hançer üşürerek yüreğime,
Ve sizler şimdi bile
hep o günlerdeki gibi
pembe yanaklarınızdaki
gülücüklerle birlikte
minik minik bakarsınız gözlerime...
Artık gün dolandı yaşamın ufuklarını
Karakuşlar gibi çöküyor akşamlar
deva bulmaz acılarımızın üstüne,
Boy verdi o ilk tomurcuklar
türkü türkü yaşamın sinesinde...
Ama sen daha
Siamlı mor karanfilin tomurcuğu
badi badi yeni düştün yollara,
Badem gözlerinde yeni ışıyor gün
ve ben senin özlemini
hiç bir zaman köz gibi düşürmeyeceğim
ağlayan yüreğimin gözbebeklerine,
Destanlara dökmeyeceğim
gönlümün çığlıklarını,
ve bir daha
asla uzatmayacağım ellerimi
yeni çiçekler için gönül bahçelerine...
10/2/2013
Mehmed SarıKayıt Tarihi : 9.3.2013 14:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Kaleminize,, yüreğinize sağlık sayın Mehmed Sarı...
TÜM YORUMLAR (5)