Ve öğretmen sabah ilk ders için sınıfa girdi
Ve bütün çocuklara gülerek günaydın dedi
Ve önce anlattı yaşama dair bildiği her şeyi
Ve sonra hepsine rengarenk kağıtlar verdi
Ve bu kâğıtlardan resim yapmalarını istedi
Ve dağları ve ormanları ve tüm güzellikleri
Ve güneşi, aydınlığı ve sevmeleri.
Sevdanın ateşi eğer
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Devamını Oku
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
ah ne okullar vardı...
bir nefer gibi, bir nefes gibi...
duracak ögretmenleri yoktu...
...
ne çocuklar vardı...
aslan yürekli...tuttuğunu koparan...
ayağında potini yoktu...
ve içeriye bin yıllık tarih girdi...
...
değişen ne vardı?...
...
soruyorum arkadaşlar soruyorum...
bir cevap lütfen...
...
yüreğinin gittiği yere selamımdır...
cevat çeştepe..........selamımdır...
...
kızıl deli...
ama günü gelecek bilirim, fişek gibi kahkahalarla kaplanacak gökyüzü
bildiğim için bin asır geçse de beklerim, insanlığın görmek için güzel yüzünü.
İnsan,insan olma evrimini tamamladığında...dediğiniz gibi kahkalarla kaplanacak gökyüzü...bunun için beklemeye değer...
biz görmesekte,göreceklerin umudu beklemeye değer..
kaleminize sağlık üstat...
vurulup yatsalarda yerde,bitmez nesil,silinmez tarihten....kaleminizi kutlarım sayın üstadım.saygılarımla....
Ve öğretmen sabah ilk ders için sınıfa girdi
Ve bütün çocuklara gülerek günaydın dedi
Ve önce anlattı yaşama dair bildiği her şeyi
Ve sonra hepsine rengarenk kağıtlar verdi
Ve bu kâğıtlardan resim yapmalarını istedi
Ve dağları ve ormanları ve tüm güzellikleri
Ve güneşi, aydınlığı ve sevmeleri.
hep aydınlık olsun günümüz geleceğimiz...bin yıl sonrasına sevgiyle yürüyelim ve atalım içimizdeki bin yıllık yalnızlığı
tebrikler değerli ustam kutluyorum
Ve öğretmen ayağa kalktı, günlük dersini bitirmişti
Ve iyi günler çocuklar derken, bu kez gülümsemedi
Ve çocuklar yerlerinden kalkmadan, öylece bekledi
Ve kapıdan içeri hızlı adımlarla, bin yıllık tarih girdi
Ve tarih gün sonu yoklaması için, çıkardı defterini
Ve çizdi vurulup ölenin cismini, diğerlerinin ismini
Ve işte böylece bir nesil daha silindi…
kutluyorum güçlü sesi..
namık cem
Çocuklarımızı istediğimiz ve hakkettikleri gibi koruyamamanın hüznü var dizelerde ve yüreklerimizde...Hayat kendi derslerini veriyor...
Bu çok anlamlı şiirinizi kutluyorum saygı ile....
Çocuk da değillerdi Adem ile Havva
Bilmiyorlardı okumayı yazmayı da
Bir tek arzu vardı içlerinde nasılsa
İhanet ve cezaydı yaşadıkları sonuçta
İnsanlık neden başladı bu iki duyguyla?
Biz nereden öğrendik sevgiyi doğuşla?
Sevgi ve ödül kaderimize yazılmadıysa...
*kiraz çiçeği*
Kıymetli Kaptanım;
Yine felsefesini yaptırdınız yaşamın yüreklerimize.
Gönül gözümüle gördüklerimizi okumayı, kaderimizin yazısını çözme işlemiyle yazmayı öğrenmeden önce, şekiller çizerek konuşmayı ve anlatmayı öğrendiğimiz kesin.
Yaşamın sanat tablosu bunlardan oluşuyor sanırım.
Dil, din, ırk ne olursa olsun önce insan olmanın erdemi ile donatılmışız bazen bundan habersiz olsakta.
Hayat bizlere gösterdikleri ve yaşattıklarıyla ilk öğretmenimiz aslında.
Ne mutlu ki farkındalıkla yaşayana.
Yaşam zıtlıklar toplamıysa doğum ve ölüm gibi, gün doğumuyla başlıyor çocuk masumiyeti, ufkun çizgisinde kayboluyor batarak güneş içinde toplayarak ihanetler ateşini.
Gecelerin karanlık yüzüne serpip herbirimizin gerçeğini, rüyalarımızla yansıtıyor beyin gizimizdekileri.
Ve gün yeniden doğuyor tüm masumiyetiyle günaydın diyerek güneşle...
'Güneş olmalı insanlar 'şiirinizde yazdıklarınız gibi.
Kaleminiz asla susmasın ve bizler öğrenelim yeni düşünme şekillerini.
Sevgi yüklü saygılarımla derlediğim çiçeklerim gönül kamaranızda.
(tam puanımla listemde.)
Çocuklar ne evveli ne sonrası hep çocuktular.Onlar değişmedi ki,oyunları değişendi..Mecbur bırakıldılar ..Her dilde aynı idi çocuklar ama utandılar oynadıkca oyunlarından pişman..Değişen oyunlardı oysa büyüklerin tek dileği susturmaktı ağlayan çocukları..Kaptan çok şey vardı aslında kalemin gücüne ulaşamadı yorumum ama okura ait alınan pay ve benim yorumum kabül et..Çocukca hayaller çocukca oyunlar o kadar masumlar ki...Yıkılıyor umutları çalıntı düşler büyütürken içlerinde alınıyor elma şekerleri..Öğretmenleri herşeyi öğretemez ki değişken zaman değişken hayat ve insanlığını unutmuş onca insan..Kaptan açık denizlere doğru tam yok ileri.Şair kalemine saygılarımla tebrikler ..Anladığımı sandığım usta kaleme güzel yüreğe yorumumdu..selam sevgiler ..tm puan..
-çocuk oyunları başkadır, başkadır oyunlar arenada
kuş uçmaz günlerden bir gün, kervan geçmeyen gözlerimin önünden
elleri rengarenk kağıtlı çocuk sesleri, çağlayanlar olup çağladı birden
hiç tanımadığı nefesleri, sabah öpücükleri gibi, teninde bulunca doğa
düştü depremlerle yarılmaz, taşkınlarla taşmaz, bir derin sarhoşluğa
çocuklar, ellerindeki renklerden, bütün çirkinliklere yama yapıyordu
ama geride gözden nasılsa kaçmış ve aydınlığı tanımamış bir kovuk yatıyordu.
**
Körpe yüreklere ve bilinçlere atılan tohumlar belirler geleceği...
Temelinde sevgi ve umudu taşıyan düşünceler aydınlatır en karanlık kovukları bile...
Evet...
Çocuk oyunları başkadır,başkadır oyunlar arenada
Keşke büyümese kimse...
Kutlarım...
Yüreğinize sağlık.
Saygımla...
Ve bin yıllık tarih şaşırtmadı.
Ve insanlığın isyan kanunu devam ettiğini kanıtladı.
Çok güzeldi dostum. Tebriklerimi sunuyorum
Bu şiir ile ilgili 126 tane yorum bulunmakta