Gel ey bin yılımın kaçağı
Gel ey yüz bin mısram
Gel ki son bulsun hürriyetim
Sende mahpus kalayım, kır kanatlarımı
Unuttur uçmayı, cihanı dolandım da ne fayda
Var mı yarama bir dem çare
İstemem ab-ı hayatını Hızır mıyım ki ben
Ki olsam ne fayda çare mi gönlüme
Sustur dilimi lal olsun, ben şiirlerimle de konuşurum
Özleminden kaç şiirimi boca ettim
Gönlümün duvarlarına
Kaç şiirimi kattım ırmaklara
Sen denizine ulaşsınlar diye
Kaçını ateşte yaktım, beni yakmasınlar diye
Uğradılar mı diyarlarına
Benden selam söylediler mi
Ya kuşlar, ulaştırdılar mı sözlerimi
Gül kokulu kağıtlara yazdıydım onları
Bin hece her bir lahza yazdım
Kağıtlar yetmedi taşlara kazdım
Seni anlattığım bulutlar ağladı, dağlar çatırdadı
Kurudu ağaçlar, çiçekler açmaz oldu
Seni görmeyeli unuttum güzelliğini
Bir fotoğrafı bana çok gördün
Sesin de çınlamıyor kulaklarımda artık
Niye verdin bu derdi bana, niye ağlattın aşkı
Affeder mi aşk seni
En güzel olsan ne yazar, en çirkin olsam ne çıkar
Aşıkken tanrı kadar kusursuzduk
Şimdi herkes kadar kusurluyuz
Kaç bin yıl daha lazım sana
Kaçı kurtarır, kaçı getirir seni
Bilmem gelir misin, gelsen ne hoş yüreğime
Ne hoş vicdanımın esirine
Kayıt Tarihi : 2.9.2023 00:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!