Ne çok sözüm var bilseniz!
Ayakkabı boyacısından, başkana,
Taciz altındaki komşu kızından
Ücretleri vaktinde vermeyen patrona,
Tarlasında çalışan rençberden
İnşaatlar ve çapalar yaptıranlara.
Ne çok sözüm var bilseniz!
Eşleri ve çocuklarıyla
Kafa kırmaca, kalp kırmaca oynayanlara,
Cemaati anlamlandıramayan din adamlarına,
Öğrencileri anlamayan öğretmenlere.
Ne çok sözüm var bilseniz!
Savaş çıkaranlara,
Savaş çığırtkanlığı yapanlara, yaptıranlara.
Gençlerin kanını
Kırmızı halı misali
Ufuksuz insanların ayaklarına açanlara,
Kırmızı şarap gibi zıkkımlananlara.
İşlerinin hakkını vermeyen yetkililere,
Askerine küfreden sözde komutanlara,
Çalışanın sırtından inmeyen patronlara.
Gelen paraya uyanık,
Giden paraya kör olanlara.
Görevini yaparken
Tiklerle, göz kırpmalarla, imalarla,
Sinekten yağ çıkaranlara.
Komşusunun tarlasını,
Ya da çocuğunu yakanlara.
İmar planıyla
Ya da
Doğru kurallarla oynayanlara,
Her çalışan çarka,
İnsandan, sözden ya da maddeden,
Ayrı çomaklar sokanlara.
Eşeği boyayıp
At diye satanlara.
Kendi cebini sıkı sıkı kapatıp.
Başkalarının ceplerine sarkanlara.
Ne çok sözüm var, bilseniz!
31.08.2012
10.00
Kayıt Tarihi : 7.9.2012 13:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Şahbettin Uluat](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/09/07/bilseniz.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!