hem bilmez misin?
sevda seferleri uzun sürmezdi
bu topraklar da.
dört nala sürerken atları,
toynakları ayrılırdı nalından,
çatlayan nefesleri
iniltiyle son bulurdu.
çölkeş zamanlar devrini
köstekli zembereklerin
avucuna terk etmişti.
köşeleri soteleyen
dürzüler tezgahını hazmeden
üç beş yamalı fistan,
mezat pazarlarında
haraca bağlıyordu
sen bilmezsin ama,
tütmeden bağrında ki
çatlayan yarık;
köze dönmezdi
küllerini dökmeden kapı önü umut çöplüğüne.
anlaşılmazdı,
bilir misin?
uzun uzun çekilir
ağıtlı kahır tesbihleri,
dokuz doğurur doksanı noksan kalır,
bir rüzgâr ötüşür,
akıl meskûn mahali terk eder.
kapı önü sundurmasında gözcüler
doğurgan sözcükleri keser.
candan can çıkar,
imana ters düşer.
özünü üveyikler basar
kınından kan kusar...
susar...
iç tutuşmalı avuç yanıkları
öksüz kalırdı.
vuslat alevinin örsünde dövmeden,
kızarmazdı karanfil kokulu,
o yarin elmacık kemikleri..
bilmelisin ki;
aşk'ın 'biz' halinde,
ikilerle çarpılırken çoğul ekler
elde avuçta iyi kalan tekiller
araladıkları kapıdan çıkarlar bir bir....⚘
....özlem/
ağustos/yirmi
Kayıt Tarihi : 21.8.2024 23:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Özlem Çay](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/08/21/bilmez-misin-67.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!