Kadın
Yolun başından bakıyor
Sonunu göremiyor…
Bazen dönüyor geriye
Dudakları titriyor içi gibi,
Ama adımları kararlı…
Biliyor ki
Onu bugüne getiren güç
Götürür aslında ta uzaklara.
Adam
Bir öfke yumağı,
Başı dik
İnatçı ve mağrur…
Yumruğunun içinde bin öfke gizli,
Sevgisi yüreğinde bir yumruk.
Dönüp bakmak istemiyor geriye.
Çocuk öfkeli…
Tutuyor uzun boylunun elinden,
Gülümsüyor güneşe…
Biliyor ki
Yarınlar bulutlu
Gene de uzatıyor öbür elini
Hayatın kumsalına.
Çatı çaresiz,
Duvar nemli,
Meraklı gözler heyecanlı,
Atalar kızgın,
Hayat bir bilinmez
Yollar davetkar.
Açılır kapı
Hadi der,
Kim geçiyor önce?
Bahçe gülümser,
Günaydın diyen yok mu?
Önce kim geçecek
Aslanın ağzındakine,
Çocuk uykulu
Sarılır yorgana…
Kardeş dalar gider,
Döner arkaya.
Kadın kalkar,
Isıtır sütü
İçirir çocuklarına
Bin yıl önceki gibi,
Giyinir başı dik
Çıkar kapıdan
Satarak duygularını,
Düşüncenin cebine,
Çıkar sessizce
Erkeğin ayak izinin
Ayrı yönüne.
Uykuyu satan çocuklar,
Bıkmadan hiç bu oyundan,
Bakarlar camdan
El sallarlar sevgiyle
Akşamın geriye
Hangisini getireceğini bilmeden.
06.02.2010
SERAP HOCA
Kayıt Tarihi : 6.2.2010 07:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Serap Demirtürk](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/02/06/bilinmezligin-kordugumu.jpg)