Bilinmezde Açan Gelincik

sahi gelinciği sorsam tanırmısınız
hemen aklınıza yaylada ovada
bir de bereketli başaklar arasında
kırmızı da siyah benekle açan
narin duruşlu zarif bakışlı çiçek gelir aklınıza
hayır değil değil
ya dağlarda tek açan yaban görünüşlü çiçek
tanıdınızmı onu
malesef tanıyamazsınız
tanıdığınızını zannetsenizde
gönül gözünüz ne ne renk
nasıl görür
hakiyle sahtesini ayırt edebilirmi
ya da görmek istediğini düz bir çizgide
düz bir renk düz bir boy
düz bir yaprak yeşiliylemi görür
işte ben göremedim
gözlerimin alışkanlığı
beni yanılttımı desem yanıltmadımı
ama ben eminim bir gelincik beni yanıltmadı
işte bu yüzden sevdim o gelinciği
o na nasıl bir sevgi beslediğimi
o segiyi nasıl sevdiğimi
benden başkası bilemez
bencilce değil
gelinciğin hayaliyle düşüyle
mutlu olmasını sevdim
hayallerine diken olmayı
dokunulmamasını
mutluluktan yüzünün gülmesini
gözlerinin umutlara uçmasını
kalbinin sevgiyle sevişmesini sevdim
o o sevgiyle bakan gözlerini
anlamasa da bilmese de
ben onun gözlerine
öyle bakıp öyle sevdim
acıları ters çevirdim
kuralları kendi çıkrığımda eğirdim
desenine renklerini
bilinmezde verdim
bilmediği noktaları aleyhime çevirdim
cezalar benim
mükafatlar onun olsun diye
çünkü gelinciğin kalbini
ondan önce tanıdım
yanıldıklarına ondan önce vardım
o kendini ne kadar güçlü hissetsede
ince yanına görünmez duvar oldum
yıkılmadım zorladım kendimi
altında kalıp ezilecek çiçek
değildi o
o rüzgara karşı dans eden
benekli yapraklarını güneşe dönen
yansıttığı ışıkları karanlık kalplere veren
özünü her arıya yem etmeyen
peteğini belli etmeyen
dünyanın ilk ve tek gelinciğiyiydi
ve bende onun bilmediği gizemli
ve de karanlık tek dünyasıydım
bilmediği dünyada.....

15/08/2010
Muhtar Gazi TOPAL
MALATYA