Eşikte rüzgârı bekliyor bir kadın
-dan ben vazgeçemedim
Belki bilinir adı, sokaklarda görülmemiştir
Gözlerine sürme çeker,
Karanlıkta kalır bütün coğrafyası
Üç kere ağladığını bilirim sokağı olmayan kaldırımın
Bu yüzden
Anası dizlerine yatırır saçlarını,
Okşar babası. Bilirsem nasıl küserim ellerime…
Ben ararım üstümü, saçları çıkar simsiyah.,
Çıkarım onsuz yalnızlıklara, bembeyaz kalırım.
Ama bırakıp gitti beni
Giderken kırılmış bir kalbi gösterdi son kez
Öptüm göğüslerinden
Son kez…
Ve ben şimdi ücra bir gecenin kollarında çaresiz
İzliyorum gölgemin rüzgârda sarsılan ürpertisini.
Yalnızlık ne garip bir şey
Kendinden korkuyor insan
Kendi bakışlarından
Kendi ellerinden
Nefes alıp verişinden korkuyor
Ama alıştım yaralarıma umudu yama yapmaya
Alıştım tek başına kalmaya
Ağlamaya
Kendi yazdığım şarkılarla efkârlanmaya
Sonra onları yakmaya
Sonra kendime sarılıp ısınmaya…
Alıştım.
Yine de bilinsin onu çok sevdiğim
O bilsin.
Yeter bana.
Yıkanıp geçtiğim nehirlere dönüyorum şimdi
Çünkü unutulmayan aşklarımı
Özlediğim kadar özledim
Tutanaklara geçen geçmeyen
Günahlarımı da.
Kayıt Tarihi : 13.7.2009 18:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!