BİLAL KARA SEVDAYA DÜŞÜNCE
Evini yaptırdı harman yerine
Gara sevdasına yandı Bilal’ım
Nuriye gelinde çıkmaz yarına
Kaynar sularınan yundu Bilal’im
Halası vicdansız vermez kızını
Fakirlikten açar hemen sözünü
Kıskanır göstermez güzel yüzünü
Sonunda zengine sundu Bilal’iım
Sarıya büründü köyün dağları
Hozan kaldı Karacören bağları
Aracı olmuyor tüm ağaları
Bütün umutların söndü Bilal’ım
Nuriye takmadı gelin tacını
Tutamadı urganının ucunu
Alamadı anasından öcünü
Nuriye’n her gün andı Bilal’ım
Pınarın başından haber alırsın
Nuriye nişanlı onda kalırsın
Duyar nişanlısı düşman olursun
Eridi mumlara döndü Bilal’ım
Nuriye düş görmüş çıkar hayıra
Yıkayıp urbayı serin Bayıra
Kekilin ucundan verdin Tayır’a
Alınca duvardan indi Bilal’ım
Soyka fakirliğin çokmuş gaylesi
Nerede yaşanmış aşkın böylesi
Dolandı dillerde duydu ailesi
Görünce düğünü dondu Bilal’ı
Bağ belledi yiyemedi üzümü
Kaynatın pekmezi açmaz gözünü
Nuriye alınca bahar, yazını
Ankara’da ölür dendi Bilal’ım
Nuriye erişti gerdek geceye
Gönülsüz olarak uydu kocaya
Yürek dayanır mı böyle acıya
Sevenlere kara gündü Bilal’ım
Sevdayı tatmayan bilmez halları
Sevdiğini saramadı kolları
Köye Ankara’nın uzak yolları
İmam kayığına bindi Bilal’ım
Yandılar dumansız sönmedi közler
Birleşmez bedenler, ciğerler sızlar
Kalsalar baş başa biter mi sözler
Kavuşmak ahrette sandı Bilal’ım
Yazmayı, boncuğu verin Tozzağa
Üç koca ölünce kaldı azığa
Kader gülmeyince döndü tezzağa
Nuriye’n dulluğu bandı Bilal’ım.
ERDOĞAN ÇALIŞKAN 10 12 2020
Erdoğan Çalışkan
Kayıt Tarihi : 15.12.2020 15:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!