BİBER
Hummalı çalışıp kan, ter dökenler,
Davaları için, çile çekenler,
Kıyıda köşede sıra beklerken,
Koltuklara talip, fitne ekenler.
*** (TEMMUZ 2004)
Tenine yapışık gömlek giyenler,
Ganimet sayarak haram yiyenler,
Şimdi eşiklerde yatıp kalkıyor,
Daha dün, “çizgiden çıktı” diyenler.
***
Tepeden inmeyi, hep istediler,
“Hamili kart yakinimdir” dediler,
Çalışırken, fareleri atmağa,
Mutfağı istila etti kediler.
***
Görürsünüz meydanda adayların toyunu,
Katıversen güdemez, üç-beş tane koyunu,
Tilkiler cirit atar, boş kafalar içinde,
“Oy anam oy” dememek için, boz şu oyunu.
Seçeceğin kişinin ölçme, eni-boyunu,
Araştır; bilgisini, ahlakını, soyunu,
Teşkilat, belediye, el ele tutuşsunlar,
Kâğıthane kazansın, kullanırken oyunu.
***
Bu böyle olmazsa, olmaz desinler,
Tuttuğu davadan yılmaz desinler,
Tarihe göz atıp, ikna olarak,
Bu dünya kimseye kalmaz desinler.
***
Üzüm yemek değildir, gayesi dövmek bağcı,
Dün militan solcuyken, bugün bakarsın sağcı,
El-etek öper durur, paspas olur yerlere,
Dün başkasına köle, bugün de sana yağcı.
***
Dost bir ayna gibidir, dönmeli ön yüzünü,
Dosta dedim; “ne olur, bu yana dön yüzünü”,
Dedim; “milyonermişsin, bin lira borç versene”,
Dokuz yüzü verdi de, vermedi son yüzünü.
***
Hatıra kalsın sana,
Şu değersiz satırlar,
Sayfama göz atanlar,
Elbet beni hatırlar.
Mutluluk gemisiyle,
Açıl engin denize,
İstikbalin açılsın,
Zorluklar gelsin dize.
***
-1-
Yaratıldın acep neden?
Öğren bunu, öğren bunu.
Duymadın mı hiç kimseden?
Öğren bunu, öğren bunu.
Kim seni yoktan var eden?
Demedi mi sana deden?
Niçin toprak olur beden?
Öğren bunu, öğren bunu.
***
Resimini aldım, mektubun ile
Sonsuz teşekkürler ederim sana.
Hayalimde sanki gelip de dile,
Askerden bir şeyler anlattı bana.
***
Sorma Çetin, askerliğin halini,
Yazmak için kalem yetmez inan ki.
Yapmadıkça anlamazsın dilini,
Günler geçmez, dertler bitmez inan ki.
Sabah, öğle, akşam tabur oluruz,
Geceleyin koğuşlarda kalırız,
Teselliyi mektuplarda buluruz,
Gelmeyince, duman tütmez inan ki.
Kalpler, bitmez günler ile dövüşür,
Diller, yanık türkülerle boğuşur,
Bu gariban bilmem nasıl kavuşur?
İçimdeki bülbül ötmez inan ki.
*** 1975
Allah’ım, bu acı, bu keder neden?
Bu hale dayanmaz şu zayıf beden.
Feleğin kastı ne, bilmem ki bana?
Bir düşman, bir de dost olur insana.
Bırakmaz halimce bir kez güleyim,
Aşk, sevgi, muhabbet nedir bileyim.
***
Tellallar çığırttım, ferman buyurdum,
Yeryüzünde, seni arayıp durdum,
Gökte misin? Diye şahin uçurdum,
Yatağın kalbime sermişsin meğer.
***
Asla unutmamalı Dünya Kadınları’nı,
Yüreğiyle birlikte ortaya kor varını,
Dünü tarihe gömüp, kazanmalı yarını,
O bir ana, o bir eş, onurlu insandır o.
***
-2-
Fazla alıngandır, küser dediler,
Aklı gidip gelir, eser dediler,
Mantığı yitirir, ettiğin bilmez,
Oturduğu dalı keser dediler.
İnsan, bir acayip beşer dediler,
Arkasından kuyu eşer dediler,
Yalanla, hileyle avı beklerken,
Kazdığı kuyuya düşer dediler.
***
Derdim çoktur, hep içime atarım,
Gözyaşımı, kahkahaya katarım,
Uçar görünürüm, oysa batarım,
Görenler çok mutlu insan sanırlar.
***
Ne denizden, ne karadan,
Kör şeytan çıksın aradan,
Bizi görüyor Yaradan,
Gülüm, seni bekliyorum.
Karıştırma, sağı solu,
Yollar müşkül, çile dolu,
Gel, bulalım doğru yolu,
Gülüm, seni bekliyorum.
Gök yazıyor, yer okuyor,
Emek veren ter kokuyor,
Şeytan, işe şer sokuyor,
Gülüm, seni bekliyorum.
***
Bir kenara bırakın, husumet ve kinleri,
Herkesin kendisine, inançları, dinleri,
Huzur ve geçim olsun Cennet Vatanımızda,
Uçuşsun gökyüzünde, barış güvercinleri.
Yardıma çağırmayın şeytanları, cinleri,
Yardımcı dost edinin, kılavuz bilginleri,
Bize güven verirler, olsunlar yanımızda,
Hiçbir düşman kıramaz, vurulan perçinleri.
***
Kayıt Tarihi : 30.10.2012 13:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hedef 2000 ve Sadabad gibi gazetelere yazmış olduğum genellikle hiciv içerikli dörtlüklerden oluşan dizeler.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!