Böyle erkenden yitireceğimizi bilseydim, tanışmazdım seninle Dilaver Uyanık. Bizi zamansız acılara boğup gideceğini bilseydim, “sevindim” demezdim sana, tanıştığmız gün…
Onunla ilk kez Gaziantep Şehir Tiyatrosunda karşılaşmıştık. Karşımda sanki Antony Quin’in gençliği gülümsüyordu. Tiyatro Müdürü Cahit Saraç tanıştırdı bizi.
“Sanatçı arkadaşım Dilaver Uyanık…Gazeteci arkadaşım Fevzi Günenç.”
“Memnun oldum.”
“Sevindim.”
Onunla kısa bir süre sonra onca içli dışlı olabileceğimiz aklımdan geçmezdi. Ama oldu. Sevecen bir insandı. Çalışkandı. Yetenekliydi. Tiyatro için ölüyordu. Cahit harcamadı kendisini. En iyi rolleri verdi ona. O da üstesinden geldi aldığı rollerin hepsinin.
Malatya doğumluydu ama hep bir Gaziantepli gibi yaşadı. Gaziantepli olduğunu göğsünü gere gere söylerdi her yerde.
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta