Bir çocuk, daha okumayı yazmayı bile öğrenmeden, şiir söylemeye başlarsa, “Büyüyünce şair olacak bu çocuk! ” demez misiniz ona? Hele dedesi de, babası da şairse… Daha küçük yaşlarında şiirler düzmeye başlamışsa:…
“Para kâr, sır saklıdır
Saklayan çok haklıdır…” dediğinde henüz on yaşındadır Celal Yener. Şakir Sabri Yener’in başöğretmeni olduğu Gazi Mustafa Kemal ilkokulunun üçüncü sınıfındadır.
Bir Yerli Malı ve Tutum Haftası”nda, öğretmenleri “Yerli mallarla, tutumla, tasarrufla ilgili şiirler bulun getirin” deyince o da bu şiiri söylemiştir. Ama bulup getirmemiştir. Aradığını bulup getirememenin sıkıntısı içinde, hemen oracıkta, ayakta uyduruvermiştir.…
Öğretmeni Kemani Halil bey:
“Sen ne buldun Celal? Oku bakalım,” dediğinde uyduruvermiştir.
Tren vapur teyyare
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Tahminen onun masasının bulunduğu yere gittim. Bir fotoğraf malzemecisiydi artık burası. Neyse ki yine de sanatla iyi kötü akrabalığı olan bir iş yapılıyordu şairin masasının bulunduğu yerde:
Uğur Elektronik Ticaret... Salih Solak… Dükkâna adını veren oğul Uğur, oradaki işleri çekip çeviren bir delikanlı. Keçi boynuzu kahvesi içtik, şiirden şairden konuştuk
burdaki oğul uğur benim tesadüf eseri bu yazıyı okudum.çok hoşuma gitti...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta