Seni mahmur gözlerle uykunun kucağına gönderirken gözüm arkada aklım sende kalır
döner döner bakarım
yatağa girişin ay ın bulutların arasında
kaybolması gibidir
nesef alışların met cezir
uykuya dalışların ilham kaynağım
Ben meczup olayım
sen bir meçhul
her hayalini gördüğümde
seni buldum sanayım
Duymasam sesini
Tutmasam elini
Bir ay doğar geceme nazlı nazlı
Dünyamı aydınlatır zihnimi aydınlatır düşlerimi aydınlatır
Bir ses duyulur bir kuş uçar telaşlı kanat çırpar bir ceylan koşar hızlı hızlı
Gözlerin avcı avını arar köşe bucak fütursuzca saklanmak mümkün değil
Bakışların yakar geçer ateş misali deler geçer kurşundan da hızlı kurtulmak mümkün değil
Saçlarının ormanlarında yitirdim yolumu kör karanlık gibi beni içine çeker
Sahi biz seninle oyun arkadaşıydık değilmi
Ne çabuk unutmuşum
oyun bitince her şeyin biteceğini
oysa ben seni
hala tomurcuğum diye seviyorum
ilk günkü tazeliği
Hep bir köşe başında gözüm
Hani bir nefes sonrası sanki sen çıkacaksın karşıma
Bulutların arkasına saklan güneş gibi
Birazdan sen güleceksin yüzüme
Kış çok çetin geçti gönlümde
Umut filizlerimi hep kırağı vurdu
Bembeyaz papatyalarla çıktım karşına
etekleri rüzgarda uçuşan
karbeyaz bir elbise üzerinde
nasıl tuttuysam elinden
uçsuz bucaksız kırlarda koşuyoruz
nefes nefese
Hani bir rüzgar eserde kokunu getirir diye
aldığım her nefeste kokunu aramaktayım
hep aklımdan kalbimden geçtiğin gibi
yanımdan da geçer de seni kaçırırım diye
gözümü kırpmadan bakmaktayım
bakma öyle sakin göründüğüme
İçimde bir uhde gibi büyüdü gözlerin
Gözlerine bakmak cesaret
Bakışlarını çözmek sorumluluk gerektirirdi
Sonra dudaklarının kıvrımları kırmızı bir çizgiydi
Gülüşlerin geçmekle kalmak arasındaki sınırı çizdi
Yüzün gözlerimi kamaştıran en iddialı beyazlık
Sarılmak bu değil gerçekten sarılmak
İki bedende bir can olmak
Senin kalbini bana benim kalbimi sana koymak
Sarılmak dudaktan gönle Sevgi akıtmak
Sarılmak hüznü sevinci bir araya katmak
Her sana sarıldığımda saçlarından kokunu almak
Gözlerin diyorum
Baktıkça etkileniyorum
Yeşil bir vadide At koşturur gibi
Dağ yamaçlardan düzlüklere iniyorum
Yüzün koklanmamış gül yaprağı kadar hassas
Dokunulmamış bir papatya kadar narin



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!