Usanma bilmez, arlanma bilmez
Bilmediğini bilir, bilmediğini söylemez
Bununla yetinse iyi, bununla da yetinmez
Gözü mış, dili mış, mış oğlu mış
Bir elinde tahin, bir elinde pekmez
Al, senin olsun
Ne verdiysen bana;
Bir bardak su
Veya bir avuç para.
Yok, sende kalsın
Niçin ve nasıl geldiğimizi bilmediğimiz minibüste
Tıpış tıpış ilerliyoruz
Herkesin başı önünde
Nereden geldik nereye gidiyoruz?
Para uzatmak istesem
Pişmanım yaptıklarımdan
Ve de yapacaklarımdan.
En çokta;
Pişman olacağımı bile bile
Yaptıklarımdan.
Aklım gidiyor uzaklara
Ama ayaklarım gitmiyor.
Seni bensiz bırakmaya
Yüreğim el vermiyor.
Söylesene şimdi bana;
Bir film izledim az önce,
Kan, korku, cinayet...
Bir gencin duyguları
Katledildi göz göre göre.
Dur diyemedim o vahşi canavara.
Dünyanın en iyi şefleri toplansalar
Ne yapsak ne hazırlasak diye tartışsalar
Vallahi de yapamazlar
Anamın gözlemesini
Sıradan bir gözleme değildir o
Çocukluğumun saf ve temiz kokusu
Nedense birden burnumda tüttü.
Anılarımın en mutluluk dolu
Sahneleri ne çiçekti ne de süttü.
Dedem, şapkalı dedem geldi,
Hak ile tecelli bulduğunda kalpler
Sineye kılıç girse ne fark eder
En derinden vuku bulsa yarası
Acıyla kıvranmak onu ne hoş eder
Atsa kendini yaradan denizine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!