Yollara düşüyorum: kesilmiş kollar, kopmuş bacaklar; kan kırmızı asfalt. Taş ve sopa parçaları. Basmadan geçmeye çalışıyorum; bu benim yolum mu? Yoksa bir rüyanın içinde miyim? Yoksa tüm bunlar birer yanılsama mı? Yoksa ben görülmemesi gereken bir şeyleri mi görüyorum?
Yoksa bir öykü mü okumaya başladım; belki de bir öyküyü yazmaya başlıyorum?
Gerçek mi, yanılsama mı? Kim yanıtlayacak?
Sorular sorular; sorular çoğaldıkça başım daha da hızlı dönmeye başlıyor; bir yerlere tutunuyorum. Şiddeti, nefreti ve intikamı görüyorum. Çürümüşlüğü, gericiliği, tutuculuğu, bağnazlığı; hile ve desiseyi görüyorum.
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta