Hepimiz firakın kıyısındayız.
Saatler, günler, aylar ayrılığa kurulu.
Mizansen misali yaşanıyor hayat.
Sahne de oyun da ayrılık kurgulu.
Gelenin kalmadığı,
Gidenin, dönmediği bir perdedeyiz.
Rol kavgaları aldı başını gitti.
Menfaate göre Her şey, en masumumuz bile değişti.
Sanki; gitmeyecek gibiyiz dünyadan.
Yersiz ihtirasların kölesi olmuşuz.
Kağıtlarda roller figüranlık olsa da.
Hayat bu ya, hepimiz başrol olmuşuz.
Sevgi; yapmacık da olsa kalmadı, yazık.
Mahşeri bir kargaşa doldu ortalık.
Atı her alan Üsküdar'a yöneldi,
Doyumsuzlar yüzünden, duygularda köreldi.
Zaman ayrılığı fısıldarken kulağıma,
Sanırsın ölümsüz, biri çıktı yoluma.
Tüm imkanlar ile dünya için savaştı,
Garipti ruh hali, sanki ölüme savaş açtı.
Gözünde, ne ilmi vardı İslamın.
Ne beşeri kanunların korkusu.
Sürüyor atını bir uçtan bir uca.
Hayır değil bu koşmaca, bakacağız sonuca.
Zamana saçılmış dururken binlerce bilgi,
Doğum ile açılmışken ahiret kapısının ilki.
Bu hırs, bunca heves, bu ne anlamsız ilgi.
Her can ölecek beyler, çıkmayacak mı sizinki.
Arefesindeyiz beyler arefesinde...
İlla haykırmak mı gerek her seferinde.
Ecel diye bir şey var milyarları peşine taktı,
Sende kalmayacaksın, dedeni sana mı bıraktı.
Fazla yayılmayın beyler...
Göç zamanı toparlanmak zor olur.
Beyler!
Bildiğim tüm hayatlar ahirete tapulu.
Kokladığınız en güzel çiçek bile ölüm kokulu.
Hamza Mamaş
Kayıt Tarihi : 15.5.2019 03:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!