Ayaklar kesilir, bu dünya oyununun sahnesinden,
Yalnızlık Mahkemesi nidaları yükselir mermer masadan,
Dostlar uzaklaşır beyhude hayallerin kıvrımlarından,
•:*:• •:*:• •:*:• •:*:• •:*
Sürüleşen insanlar hoyrat tartışmaya başlar seni,
Görünmezliğin lisanı çalınır dilinde,
Oturur rıhtıma gemilerin, nereye gideceğini bilmeden,
•:*:• •:*:• •:*:• •:*:• •:*
Kovgun hastalıktan kaftan giyersin üstüne
Zincirlerini bağlarsın insanlık meşrebine,
Sağırlaşmalarının feveranlığını tutarsın şarkı dilinde
•:*:• •:*:• •:*:• •:*:• •:*
Kendi kalelerinin savaşlarına çekilir, kovgundan derbeder
Düğümlerini kovalar içinde,bazenlerini tartışır
Toz tutmuş yüksünlüklerini, atmaya çalışır kıyılarından..köşelerinden..
Böyle zamanlarda nidaları mı duydum içimde, böyle zamanlarda görünmezliğin lisanını öğrendim,''Kovgun Hastalık'' adı durağanlaşmış insanlık bulantılarının duvarlarımda ki savaş hali, atamadığım yüksünlüklerime ithafen kıyılarımdan..köşelerimden.
Oğuz Büyükgaga
Kayıt Tarihi : 2.11.2017 23:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!