Duvar beyaz, tavan beyaz.
Kapım, pencerem hüzün grisi
Ve yalnızlık
Simsiyah bir yorgan gibi örtünmüş üzerime.
Gün mü?
O zaten hep gece…
..
Renkler rol aldı
bu oyunda.
Siyah şeytan oldu
Beyaz ise melek.
Sevdiceğim bir resmin var bende
siyah ve beyaz...
..
Minik kiz elindeki eti puf kutusunu sari balcik rengindeki bulanik suya ani bir atakla daldirip cikartti. Gözlerinin ici piril piril parliyordu. Iste o cok sevdigi baliklara en sonunda o da sahip oldu. Simdiye degin siyah, beyaz televizyon programlarinda izledigi siyah beyaz balikli akvaryumdan, artik o da bir tane yapabilirdi.
Kafalari büyük elips seklinde, kuyruklari incecik ve renklerden nasibini alamamis minik baliklarini, güzelce yikayip temizledigi salca kavanozunun icindeki suya büyük bir özenle saliverdi. Ah! .... öylesine ahenkle yüzüyordu ki kücük baliklar. Onlar ne yerdi? Ne icerlerdi? Her sabah parlayan günesin ilk isiklarinda kalkip baliklarinin biraz daha büyüyüp büyümedigini kontrol ediyordu. Gün icerisinde de gittigi her yere annesinden gizli minik salca kavanozunu tasir olmustu. Baliklarin canlarinin sikilacagini düsünerek icine biraz cakil tasi toplamis, birkac kuru, incecik dal parcalariyla kavanozun görünümünün gercek bir akvaryuma benzemesi icin elinden geleni yapmisti.
Bir sabah uyandiginda minik baliklarinin sekillerinin oldukca degismis oldugunu farketti. Sonra boynunu bükerek, minik kavanozuyla birlikte yine o balcik sarisi suyun yanina gitti. Kavanozun kapagini acti, gözyaslari icerisinde sekilsiz, sevimsiz ama onun tüm dünyasini olusturan siyah ayakli baliklarini birkez daha hic öldürmeden, büyütmüs olmanin gururu icerisinde büyük insaat cukuruna birakiverdi. Annelik görevini yerine getirmis, onlari ayaklari cikincaya kadar gözetip korumustu.
Sonra yine cebinden, yeni bir eti puf kutusunu cikartarak herzamanki gibi balcik sarisi suya daldirdi ve.........
..
“YALNIZLIK” Adlı Romandan:
Gördüklerinden dolayı memnun olduğu her halinden belliydi! . / Gözlerinde de ferahlık ifade eden bir pırıltı belirdi! . / Her şey yerli yerindedir! . / Nezaketle cevap verdi! . / Onun vatanına olan sadakat ve bağlılığından şüphe edemezdi! . / Dudaklarında bir tebessüm belirmişti! . / Efendisinin arzularını fevkalade bir şekilde sezmişti! . Zihnen tamamen kendisine mahsus düşüncelerle meşgul! . / Maneviyatını takviye etti! . / Sonsuszluk esip geliyormuş gibi görünen ılık, baharat kokuları yüklü havayı derin derin ciğerlerine çekti! . / Çöken gecenin getirdiği derin sükun ve huzurun kendisiyle bahçenin üzerine indiğini hissediyordu! . / Binanın çiçeklerle yüklü, sarmaşık gülleriyle kaplı verendasından başlayıp gür şimşirler, primulalar ve nihayet iri beyaz şakayıklar arasından ileriye doğru giden bir patika vardı! . Şimşirler ve pembeli beyazlı çiçekleriyle zakkumkar görünüyordu! . Çayırda gayet güzel iki ağaç, bir çatalpa ile bir de tamarisk boy atmıştı; sonra alçak bir bahçe duvarıyla ahşap bir bahçıvan kulübesinin ötesinde yer yer iri, beyaz kayalar, kaktüsler ve mor renkli açalya çiçekleriyle dolu kayalık bir bölge başlıyordu! . Arazi tatlı bir meyille aşağıda sedir ağaçlarından mürekkep bir ormana açılıyor, sonra aynı meyille deniz kıyısına kadar iniyordu! . / Babasının yanına durmuş, bu güzel manzarayı seyrederken toprağın ve yaklaşan baharı müjdeleyen çiçeklerin kokusuyla adeta sarhoş olmuştu. Birdenbire içine bir his doğdu; o güne kadar gittikleri evlerden hiçbirinde daha ilk günden böyle bir his duymamış, bu evde mesut olacağına, mesut bir hayat yaşayacağına bu kadar derin bir itimat hissiyle kani olmamıştı! . / Derin bir haz ve neşeile gözlerini yumdu, içinden gelen sevinç gözyaşlarını tutmak istiyordu. Göğsü derin bir memnuniyet duygusuyla kalkıp iniyordu! . { Kitap Yazarı: A.J. CRONIN – Sayfa:011,014 }
..
Beyaz Güvercin Uçuracaksındır Kalbinden! .
Beyaz güvercinler; hürriyete anlatı hep! .
Bu sene; bir yavru daha verdin hürriyet! .
Uç ve gökyüzü sathında kalplere umutsun! .
Bul gökyüzü sathı genişliğinde kalpleri! .
{23 Mart 2013 Cumartesi 03:54:47}
..
Seviyorum bayrağı
Canımdan daha fazla
Çalışırım durmadan
Bu günden daha hızla
Heyecanların rengi
Kırmızı-Beyaz dengi
Bayrağımı görünce
..
İşte futbol tutkusu
Sardı vatanımızı
Yediden yetmişe dek
Sardı yatanımızı
Tam yerine geldi denk
“Kırmızı-Beyaz” o renk
Kadını ve erkeği
..
beyaz...beyaz...
saf...saf...
fizik ötesi
melekler gibi
gökten gelmekte
o kar taneleri
sabah ezanı eşliğinde
..
Kırgınım...
Dağlar sıra sıra gözlerimde,
Küçücük bir konfor hissediyor tenim,
Büyük beyazların içinde,
Taptaze kokular ellerimde, batıyor!
Tam sırası penceremdeki kuşlara sarılmanın!
Tam sırası şimdi,
..
Birbirine el gibiyiz,
Dikenli bir gül gibiyiz,
Baltalanmış dal gibiyiz,
Düşeriz bir gün nüfustan.
...........Giydirirler beyaz fistan.
Aşkın badesini açtık,
..
Durdum Setbaşı Köprüsünde.
Seyreyledim Gökderesinde erguvanları,
Dal dal olmuş çınar ağaçları,
Doyamadım sana da yeşil Bursa’m
Uludağın beyaz beyaz bulutları,
Bir başkadır baharları yazları ,
..
Uçuyor beyaz bir kelebek gibi kar
Beyazlar giyinmiş bir melek gibi kar.
Bir çocuğun ruhu kadar saf ve temiz
Yayılır yerlere bir döşek gibi kar
Dökülür gökten tüy gibi kar taneleri
..
Boş ve beyaz olmak
Olsa olsa
Bir sayfa için “temiz” olmaktır.
İnsanın boş ve beyaz olanı:
Ya işsizdir ve güneş görmemiştir,
Ya aptaldır ve kirece düşmüştür,
..
Ne dökülene bak, beyaz diye,
Ne yağana bak, kar beyaz diye,
Ne yüreğine sok, ayaz diye,
Ne bahardan sonra bekle, yaz diye,
..
beyaz–beyaz göverçinler
yani kanatlı çocuklar
adamlar
yani kandalların yokluğu
ve hiç kimseyi çaşdırmasın
..
Canana can olmuş renkler,beyaz şehirde
Çocukluğumun geçtiği,büyüdüğüm sokaklarda
Yaramazlık yapıyorum,oynadığım yerlerde
Şelale saçlı yaprakların naraları ağaçlarda
Gözlerinin içine baka baka gülüyorum
Neşe; gecenin sessizliğinde dirilmiş sevgili
..
Her yıl 4-14 Ocak, beyaz baston haftası,
Görme engellilerin, bu karanlık dünyası…
Sorun yalnız gözlerde, akıllar hakikatli,
İçlerinde hüzün var, yürekler hep şefkatli…
Bunlar beyaz bastonlu, Rab sevgilileridir,
..
beyaz bir yağmur düşecek
açtığında perdeni
ben öyle istiyorum
öyle olmalı bu kez
uzat ellerini
parmakların ıslanacak…
..
Geç kalma sakın bak akşam olacak
Gücünde kalmadıartık uçacak
Bir yuva bulursan sıcak sımsıcak
Bizede haber ver güzel güvercin
Bizde haber ver beyaz güvercin
..
Sana aşık olmak mı delilik, yoksa bankamatikten nakit çekmek mi? Galiba sana aşık olmak. Ben mi? Ben tabi ki zor olanı seçtim, sana aşık olmayı.Daha uygun geldi, nebileyim. Hem uzun vade aşık oldum ben sana. Ödemeler de kolay geldi. Arabada, parkta,genelde akşam terasta yaktığım ateşi izlerken, taksit taksit ödüyorum aşkın bedelini. Ağlayarak. Hem bak her ödemede bonus da birikiyor şaçlarımda beyaz beyaz,, aynı zamanda bu beyazlar dekont yerinede geçerli. Hani bir gün görürsen beni, ödemeleri aksatmadığımı anlaman için..
Hatırlarsın belki, biz önceden üç kişiydik. Sen, ben ve aşkım, şimdi sen yoksun aşkım ve ben kaldık. Geçenlerde terasta, yüreğimden çıktı oturdu karşıma “hadi bana onu anlat dedi” bende anlattım bilmediklerimi,hiç olmayan seni. Neyse boş ver işte, kulaklarını çınlattık biraz
Varlığın olmadı ki, neden yıktı yokluğun hiç anlamış değilim.Aslında seninle fazla ortak noktamızda yoktu, alışveriş yaptığımız bakkalı saymasak.Sen sigara alırdın, ben sigara alırdım. Aşk adına tekele hizmet işte.Bir de bakkal amcanın, garip garip bakışı. Evet birde şarkımız vardı dimi “sen imkansızsın, sensizlik imkansız” biz bu şarkıyı şeçmekle yanlış mı yaptık.? Gerçi sen seçmiştin. Bu şarkıyı seçmekle bizim aşk başlamadan bitmiş be kızım.
Artık telefonumda çalmıyor, o bile yetiyordu bana. Hani konuşurken seni sevdiğimi söylediğimde bana uzatarak 'yalancııı' derdin ya, hiç kulaklarımdan gitmiyor.
Şimdi yoksun sen, telefonunda, bakkal bile unutmuştur bizi. Ama ben, hiç unutmayacağım ikimizi....
..