Beyaz Tebeşirin Sonsuz Işığı...

Hasan Belek 2
373

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Beyaz Tebeşirin Sonsuz Işığı...

​Bir sabah uyanır Anadolu,
Karanlık, ağır bir yorgan gibi örtmüşken bozkırı,
Gülhane Parkı’nda bir ses yankılanır,
Sonra Sarayburnu’ndan bir gemi kalkar değil,
Bir güneş doğar kara tahtanın bağrına.

Elinde beyaz bir tebeşir,
Gözlerinde Selanik mavisi bir ufuk...
O, Başöğretmen’dir;
Harf harf söker cehaletin paslı zincirlerini,
Ve "Oku!" emrini,
Hira’dan değil bu kez, aklın ve ilmin zirvesinden indirir milletine.

​Bak! O tahtadaki beyaz toza bak dostum,
O toz değil, bir ulusun aydınlık geleceğidir.
A harfinde başlayan o kutlu yürüyüş,
Z harfine varmadan, bir cumhuriyet inşa eder.

“Millet Mektepleri” derler adına,
Yaşlısı, genci, kadını, erkeği,
Diz çöker ilmin rahlesine değil, çağdaşlığın sırasına.
O gün tebeşir tutan o el,
Sakarya’da kılıç tutan eldir aslında,
Dumlupınar’da harita çizen parmaklardır onlar,
Şimdi zihinlerin haritasını çizmektedir yeniden.
​Ve sonra sen...

Ey Anadolu’nun isimsiz kahramanı, ey öğretmenim!
Sen ki o mavi gözlü devin,
En ücra köylere düşen gölgesisin.
Sırtında palton eski olabilir,
Sobanda odun az, tebeşirin kırık olabilir.

Ama senin yüreğinde yanan ateş,
Prometheus’un ateşi değil, Mustafa Kemal’in meşalesidir.
Kar yollarını kapattığında köyünün,
Sen açarsın çocukların bahtını tek başına.

​Bir çiçek susuz kalırsa boynunu büker, bilirsin.
Ama bir çocuk ilimsiz kalırsa,
Bir vatan boynunu büker, bir bayrak mahzunlaşır.
İşte bu yüzden senin yorgunluğun kutsaldır.
Sınıfa girdiğinde ayağa kalkan o çocuklar,
Sadece sana değil,
Senin şahsında o büyük devrime selam dururlar.

Senin sesin titrese de soğuktan,
Anlattığın ders ısıtır memleketin dört bir yanını.
​Bugün 24 Kasım...
Dışarıda sonbaharın hüznü, yaprak dökümü,
Ama sınıflarda ilkbahar filizlenir seninle.

Senin eserin, ne taşa kazınır ne mermere,
Senin eserin, insan ruhuna,
Geleceğin mimarlarına,
Doktoruna, hakimine, mühendisine kazınır.
Bir harf öğrettiğin için kölen olunmaz belki,
Ama bir ömür minnettar kalınır o nasırlı ellerine.
​Başöğretmenim...

Senden aldığımız o beyaz tebeşiri,
Hiç düşürmedik yere.
Zamanın isi pası bulaşsa da devranın çarkına,
Biz kara tahtayı hep aydınlık tuttuk.
Sen rahat uyu Anıtkabir’de,
Ektiğin tohumlar çınar oldu, gölgesi vatanı sardı.

Bizler, yani senin irfan ordun,
Nöbetteyiz cehalete karşı,
Son ders zili çalana, son nefes verilene kadar...
​Işıklar içinde uyu Başöğretmenim,
Ve bin selam olsun,
Senin ışığını taşıyan o fedakâr ruhların gününü kutluyorum...

Hasan Belek
24 Kasım 2025-Akçay

Hasan Belek 2
Kayıt Tarihi : 23.11.2025 13:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zeynep Akkuş
    Zeynep Akkuş

    Bu şiirin beni sğlattı hocam..
    Kutluyorum yazamadım...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)