güneşi yırtan uçurtmalar yapacağım
iri kıyım rüzgârlar önünde
bağrımı siper ederek
ayarı bozuk çamurlu bir çocuk için
niçin seni seveyim durduk yere
kuş tüyü savaşlar
panayır türkülerinde
irem bağlarını düzenler
kanuni bir incelik içinde
süleymana ismail okurken
kaygılar çareleri kirletir
sapla samanın karıştığı sokaklarda
malamat olduk melami olamadığımızdan
acıya karşı dayanıksızız
sonumuz ölümü uyuyan çocukları dindirir
yağmuru kırılgan bir korkuya kaptırarak
gülüşüm değişmedi
şu soğuk akşama rağmen
küçük çığlıklar
nedensiz bir anayı ilk boğumundan ağlar
ismaili giydirip kuşandırarak
süleymana bağlar
süleyman dağlara rüzgâr
çiçeklerden şarkılar tutturanlara
zamanı bütün kervanıyla bağlar
titreyen yüzyıllara ve sonsuzluğa
hilekâr bir sevinçle yakalaşarak
sessiz bir kıpırtı yüreğimizde
bir ceylanın kelebeğe duruşu
eritir bayramlık çalgılara düşen çocuk düşlerini
ılık sevdalar
kıyısız kentlere taşınırken
kırlangıçlarla direnişe geçilir
kuralsız bir gecede
kaskatı sevdayı şafaklamak
yeniden yabancıyım işte
sert bir süleymana
kendimi gözden geçirirken
anlaşılmaz krallıklar kurarım
anlaşılır ölümler üzerine
ibrahimsiz ismailler
ölümü kol gezerler
volkanik yüreğe
çiğ düşmüş akşamlar sarılmadan
yaşamak darağacında pervane olmak
hakkın ve adaletin yürümesi için
13 Kasım 10
Ankara
Kayıt Tarihi : 13.11.2010 23:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!