Yıkıldı göğsüme kara bulutlar
Gökyüzü eski bir aşkı yağıyor
Bu akşamüstü
Onu görüyorum karşı kaldırımda
Tuhaf tuhaf karanlığa bakıyor
Ağlıyor mu?
Ağlar mı benim için?
Eski bir Elazığ akşamı
Sene 1992
Karanlıkta yüzen yıldırımlar
O ki esmerdir adı ölüm
Gözbebeklerinde değişmez hüküm:
Öleceksin şâir öleceksin
Nedendir giryeler ve hıçkırıklar?
Kim güldü bu kürenin üstünde?
Nerelere gitti o güzel?
Öldü mü?
Nedendir şu yıldızların melâli?
Seni gördüm vakit akşamdı
Biriyle konuşuyordun gördüm
Keşke konuşabilseydim seninle
Söyleseydim sevdiğimi
Ellerini tutamadığım ay
Bulutlar ağlamaya niyetleniyor
O eski sokak
O beyaz apartman
Ve onun güzel yüzü
Rüzgâr ağlıyor mu şimdi?
Keşke konuşabilseydim seninle
Yenme ne olur beni yenme
Güzeller kirpi gibidir
Yaralar âşıklarını
Yara aldım bir güzelden
İçtim bâde-i gazelden
Ah ölseydim ben tez elden
Ne vardı sende
Ne vardı bilmiyorum
Kısacıktı saçların
Gözlerin ne güzeldi
Boyun şimşir idi sanki
Dudakların kızıl bir alev
Öldürürdün bir bakışınla
İçimdeki beni
Başka bir şey vardı sende
Salı günleri seni görmek
Uzaktan uzağa sevmek
Bir kara tren
Alıp götürdü seni benden
Çok uzak diyarlara
Geçti artık o günler
Değişti ömrüm
Yılların evrimiyle
Şimdi şiirler
Hiç yaşanmamış
Bir sevdaya ağlıyor
Kayıt Tarihi : 28.9.2022 01:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.