Bestesiz Özlemlerin Demosunda Hayıflandı ...

gidişin bit pazarına düşmüş , alıcısı bela bir kalakalış
paylaşmak eskicinin son umudunda eskimiş
kendi gidişine bulutlar ısmarlayan gözleri elaydın
yalnızlığımın nadaslarına gözyaşlarını sundun
yaramda sunakların,su içen sunalar türkü çığırır
eskimiş günlerin güzelliğinde gün ışırına üşür
ikilemsiz bir geliş söz ister özlemlerinden
sunaklarında çimen kutsi sevilerim susar
aşk başkaldırının kadını olur pençesi karışık arzular
bitişin ömründe süslenen huzur ve sağlık
kronik bir hayıflanışın menkıbesinde giden sen
sırrına kademlerini aşk demi eyleyen bekleyen ben

kadını anlamak,kaderin kadrini anlamakla özdeş
özetlendim,hecelendin, bulmacalarında
çözemedim
soruların boşluğunda hoşluğumun siyah kareleri
sen hangi mevsimin sözü,hangi özleyişin kuyruk yıldızı
bilemedim
çarpsan da dünyam ve dünya kendine kendi olsa
Bu çıkarımları çürük aşk gemisinde “nuh” benim şuh sen
varsın en dağın dağlarına güneşin ve esin ulaşmasın
nakaratı olan gözbebeklerinde sözlerin türkü olmasın
bir şölen kur,bir ömür sür,bir aşk şifrele bendimde
sen,çok sevdiğimin kül ülkelerinde ateş ol aşka
yakıver beni yeniden
küllerimden değil, sevgilerimden değil, acılarımdan aşk doğur
ki aşk acıdır, aşk acıdan yansık bir his güneşidir bilesin
güzelliğinin ruha süzülen caddelerinde topuk seslerini işiteyim
bir nota gibi iliş sözlerimin bestesiz haline
parçala sevginle içimdeki atomlu vuslatları
bir gün benim olacaksını ektiğim can ovalarında yeşert sevgini
hasatların hesabı yok, yokların yoku yok, sen yoksan