senin yüzünden uykum geldi ey gece sayesinde uyandım sarı saçlı ışığın bitkinlik omuzlarımda duruyordu dayak yer gibi senin sayende geçtim esmer tenli köprüyü güneş koptu kopacak düştü düşecek tutunduğu dalından çıkan yangının sorumlusu kırık cam parçacıkları kanına girdiler üşüyen ateşin köşeye sıkıştırıldı selvi boylu ağaçlar gövdesinde hayat bulmaya çalışıyor kalp işareti ortasından ok geçmiş bu aşkı bitirmek için ucunda zehir iftiraların köklerinde panzehir saçlarının aşk pusuya yatmış kokun kalemime sinmiş üzerinde kapakları vardı bir zamanlar gözlerinin kirpiklerin şimdi ibadet ediyor batılı güneşe şakaklarından düşüncelerin fışkırıyor beş parmak ayak izlerin hala sokakta yürüyordum gün batımı gerilerde kaldı yol aldıkça güneş bir o kadar daha doğmuştu adımlarımın her biri eşit doğdu başında bir de kuzey vardı yönümün kuzey doğu…
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.