beş para etmez kadınlarca terk edilen erkeklerin şiiri
dün gece omuzumda olan
saçları elimde uyuyan
yüreği bir kuş gibi atan
sabah olunca uçup giden
sen değil miydin
akşamın sefası gündüzün cefası
bu muydu aşkın vefası
o kadın sen değil miydin
gözlerimde huzuru
tenimde heyecanı bulan
yüreğime kelepçe vuran
sabah olunca açıp giden
sen değil miydin
akşamın sefası gündüzün cefası
var mı bu aşkın vefası
o kadın sen değil miydin
hiç bırakmayacakmış gibi
bedenime kolları dolanan
hayalken gerçek olan
sabah olunca düş olup giden
sen değil miydin
akşamın sefası gündüzün cefası
nerede bu aşkın vefası
o kadın sen değil miydin
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
beş para etmez erkeklerce terk edilen kadınların şiiri
gittin
tamda alışmışken merdivendeki ayak seslerine
gittin
kapıyı üç defa tıklatmana
gelir gelmez önce beni öpmene
sonra gidip balkondaki çiçeklerle konuşmana alışmışken
gittin
tam da gizli bir yer ve aşkla bakılacak bir manzara bulmuşken
ve o yolları el ele yürüyecekken
tam da avucumda sıcaklığını hissetmeye başlamışken
gittin
ben gecelere
az meze ile rakılara
sonra da cilası biraya alışmışken
sözlerine şiirlerine
teninin kokusuna bulaşmışken
tam da yarama pansuman olmaya başlamışken
gittin
dudaklarında ölürüm
beraber yaşlanırız dediğim
ve tam da gitmez dediğim anda
atlı karıncaya bilet almışken elektrik kesilmesi gibi
son anda yetişemediğim sütün taşması gibi
ve en acısı da emaneten gelmişsin gibi
gittin be adamım
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Erkeklerin beş para etmez kadınlara cevabı
Hani ben pamuktum
Biraz kırılmış
Biraz dağıtılmıştım
Hani sen toplayan olacaktın
Ne oldu da bölen oldun
Hani üstüme titreyen kadındın
Ne oldu da suratıma kükreyen oldu
Hani deniz kadındın
Gözlerime dalıp dalıp giden
Gözlerin fenerim olurdu
Sakin bir koy gibiydin sokulduğum
Ne oldu da beni yutan dalga oldun
Gülüşlerin sefaydı sözlerin vefaydı gönlümde
Ne oldu da bana cefa oldun
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Kadınların beş para etmez erkeklere cevabı
Bilmezsin sen anlamazsın
Hayalsin her giden gibi
Düşlerden uyanmayı
Yokluğunda öğrendim
Sen hep orada kal
Karşıyaka da ulaşılmaz ol
Ben karşılıksız aşkları da
Senden öğrendim
Kurdun meyveye olan aşkı gibi
İçimi kemirip gittiğinde
Hiç bir şeysiz kalmayı
Boşluğunda öğrendim
Bana miras kalan
Duvarlardaki gölgen idi
Suyunda yanan mum gibi
Yanmayı da öğrendim
zemheri ayında
varlığının ile ısınmışken
ağustos güneşinde
buz kesmeyi
yokluğunun ayazında öğrendim
her şey senin ile güzelken
çekip gittiğinde
dalından koparılmış gül gibi
kurumayı da öğrendim
elim ayağım sen iken
kolumu kanadımı kırıp gittiğinde
göz yaşlarımı yanağımda kurutmayı
yaralarıma şifa olmayı da öğrendim
tüm ezberlerimi unutup
kendimi yeniden bulup
kendimi sevmeyi
seni unuttuğumda öğrendim
Kayıt Tarihi : 21.1.2024 14:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!