Haçan arıbaya binip gidekene,
Bari memlekete varıncık hasımları bi görim de gevşiim dedim,
Gorkduğum, çekindüğüm gada yoğmuş,
Gidekene çok ırahat gettim,
Dönemeçlerde araba azucuk duttu,
Az daa istifer ediydim,
Uzun bir yol yürümüş,
Yorgunluk izi bu,
Hangi yolun yolcusu,
Nereden gelmiş, kim bu?
Kalmadı baş dönmesi,
Denizler, ırmaklar ağlayacaklar,
Donacaklar, üşüdüğümde,
Ormanın soğuğunda,
Ah çekip hayıflanacaklar,
Usul usul, uzayıp giderken düşlerim,
Ahşap neyimle, tövbekar olarak,
Bozkıra hatıralarımı serpin,
Derin göklere kafesler açın,
Tutun çetelesini ayrılığın.
Buğday başakları arasına yazın adını,
Geçmez sabahı sancılı yüreklerin,
Mahsur kaldığında aşk.
Daha büyük, fazlası,
Olsa ki yeryüzünde,
Yüzbin vat akım bile yakıp,
Kül etmiyor, etkilemiyor canı.
Karanlığı belli olmasa da, bilinmese de içimin,
Ağlama, ben ağlıyor muyum bak, n'olur ağlama Calderon'um,
Yeni doğmuş bir bebek gibi feryat etme, dayanamıyorum,
Gönle yerleşen bir iklim gibisin,
Savaş ve kin gibi kara kışları bahara çevirmelisin,
Servete, mala, paraya, gözü dönmüş gaddarlara yaklaşmamalısın,
Calderon'um ağlama, n'olur, bak ağlıyor muyum ben, ağlama yunusum.
İğde çiçeği, kayısı kokusu, sanki dalda serçeydin,
Gördüğümden beri,
Süzülüp düştüğünde bakışların bakışlarıma,
Paraşüt gibi, İsmet…
Akıp gitme,
Zeytinyağı gibi su üstünde kalmaya çalışır,
Zehirli meyvelerle taş attırır,
Etnik üstünlük iddiasıyla ucubeleri buharlaştırır,
Suçlanması gerekenler, suçlar,
Davanın derinliğini gölgeler,
Örter büyüklüğünü, derinliğini,
Gün gelecek, kıta genişliğinde gelecek,
Gündüz gözlerinden okuyacaklar, gelecek,
Gündüzüm olacak, gelecek,
Günün ve gecenin en güzel renkleri olarak gelecek,
İçime çekip demleyeceğim sevgini, içimden gelecek.
Bu kelimeler kadar,
Düşlerim, beşiğim, sevgilerim, dostlarım,
Yeminlerim demir attı,
Ağlayışlarımı terkedip,
Kuzu gibi sevimli alçakgönüllülüğü deneyip,
Kafdağının ardına saklanmayıp,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!