Kalbimize koydun tiplemelerinle yaratıcılığı,
İkiyüzlülüğü, akıllı geçinmeyi ve kurnazlılığı,
Deneyiminle olmayacak olasılığı,
Öğrettin bize her türlü şekilde bilgeliği.
Seyrettirdin bize kendinde felsefen gereği gerekeni,
Doğan gün ile uyanabilmek,
Uyanabilmek, hep zamanların dışında; duygu duygu,
Kanat kanat, bu son limanda, kendime dönerek;
Her nefes alış - verişte, müslüman dakikalarla...
Zamana dur demek, dur diyebilmek,
Geçen buluttan düşünce, gözlerime bir damla.
Elle tutulamayan, tutulduğunda ölçülemeyen, ölçüldüğünde hesaplanamayandı,
Karşılaştırıldığında ise geride brakılandı,
Yaşamın güzelliğini güzelleştiren,
Önce kafada başlayıp sonra da kalbe yayılandı.
Aklı karıştığında akıl danışan,
Aç, kimse uyanmadan,
Gözünü, uyku ordusu kapatmadan,
Geç olmadan, ebediyete uyan,
Kalk, aşk şarkıları ve şiirleri mırıldan.
Yaşam, yol gösterici, bozucu olmadan,
Varsayımlarla oyalanmayacak bir şair,
İstiyorum, benim gibi düşünüp, bana benzeyecek,
İnandığı idealde hayat sürecek,
Yazısı eskise de aranacak,
Şair istiyorum, bana benzeyecek.
Şu gökyüzü, şu maviliğin altında doğmuşum,
Hâlâ ne kadar seninse o kadar benim,
Yalın ve anlaşılır konuşurken,
Toprağın öyküsünü dinliyorum,
Gelecek günler hakkında,
Rüzgâr, dal, dirense de,
İnsanoğlu ile birlikte vardı,
Meşru yol siyaset,
Aydınlatan açıklamalarıyla,
Kendini ısmarlamalı,
Zarif ve müşrif,
İftira atmamak, yalan söylememek,
Her saatte esen yaşamak zevki gibi,
Sonbahar rüzgarından da hızlı,
Kendinden kaç bütün hızınla,
Yağmurun bardaktan boşanırcasına yağdığı o gün.
Aşktaki hüzünleri düşünelim beraber,
Uç bu gece keyifle gönlümün göklerine,
Bir garip yaman olur işi garibin,
Ne gelen olur ne giden yanına,
Ninesi yok ki gözyaşı döksün,
Nazlı senesi yok ki mezarına taş diksin,
Bir çalıdır mezar taşı, garibin.
Sıkıntılara merhem olup dertliyi anlamalı,
Rahatlıkla gökteki en parlak yıldıza nişan almalı,
Taze, faydalı ve canlı olmalı,
Hava, su, ateş ve bora gibi...
Toprağın gıdası nasıl özlemse Sâfigül, suya,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!