Şu ulu çınar dalındaki kırlangıcın
Hürriyetten gayrı
Kimdir, ezgiler ezgisi sevdalısı
Meshedilmiş hayatla kardan bağrı
Coşar ebrulara, nicelerinden nevruzlara
Yıkandığı bir avuç sevinç, yaşamdan;
Akşamlara sızdırdığın süzmelerden,Venüs
Mermerlerime yansıyan, kalbimdeki tek kadın
Soğuk, ıssız ve ellerinde birikmiş yıldızlarının berisi
Akşamüstülerimde
Issız bir yazı avutan , anımsayışlara yarim
Senden Venüs parlıyor
Senden geliyorum sana
Herşey ayrılıyor gözlerimizden
Terk olunuyoruz zamana
Senden geliyorum sana
Geceler gökten
Gerçeği söyleyen suçlularımı getir bana
Onlar hürce çiğnemezlerse yasalarımı
Kalbimi nasıl dinleyebilirim
Ki ben insanoğlu
Anlam yüklemedikçe özgürlüğe
-Güzel Anadolu'dan Selametler
Seni sevdim diyebilmeli leyli
Misk gibi bir yaz akşamı
Öyle diyesin ;
Lodosların gözlerindeki yaş
Olsun aşk
Nevazişkar leylimin nar çiçeği kokar koynu
Gözlerim, turnaları hasretiyle
Ak ipek entarisi, gümüş düğmeli
Cennetten inmişcesine teni
Ve ayakları yalın
Geliyor leylim
Bir sağa akşama
Birde üzerine! sola
Yüzer yıllık ağaçlar
Birer çocuk gibi el sallıyorlar
İçten içe , derinden derine
Kuşadası'nın günbatımında üzüm gibi güneş
Tralles'in altın toprağında diz çökünce
Şerefin, endamın, bereketin pınarı
Has gönüllere dökülür, emeğe ve sağlığa güneşten
Zeytindalına ve şerefe zeybek ;
Inletir Ege'nin her karış toprağını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!