Bir ince belli kadehin içine sarılmış
Yıllar yılı beklemiş erota aromaları
Şevk rütuşları
Ve doğuyu anımsatan fantasmaları
Kadehi ayrı
Kendisi uzakların kadını
Bir narenciye dalındaki kırlangıcın
Inkışaf eder aşktaki hür tınıları
Gelip bahçemden tahta kapısını bulur gönlümün
Sanki bir öpücük terkiyle kaçmış çatlak cilasından
Yavaş yavaş akmaya başlar içeriye
Ne çok acılar çektin kaç gece saymadan
Seni hayat savaşlara gömmüş
Sevgili Natali'm ;
Bu dünyada koynumuz koynumuza gömüldüğümüz toprak ;
Kara sevdadan, özbeöz bizimdir
Yitmiş bir vaktin
Bir şiir olduğu mehtapta, bir gemicik
Denizlere yelken açtığı kağıtta
Gider yitmiş vaktin yolcusu
Leyli ;
Aciziyet ki;
Şeytanın yasakladığı bir günahtır
Firavunlar, kızları makineleştirmekte
Çocuk yaşta oğlanların hayallerini makine yağına çalmaktadırlar
Anadolu'daki güneşi dişliler arasında katletmekte, karanlığa gömmektedirler
Dinle uyuşturup kendilerine firavunlar yetiştirmektedirler!
Vakit ilerliyor Elefteri
Zaten zorlukla seçilebilen saatler
Ruhlarımızda kırmızı bir fasla giyinmekte
Birbirinden uzaktaki iki haykırışını soluyor
Biz rembetika ile kalplerimiz içinde
Hasret ve hayata ulu bir saygıyla
Sabah falına meltem düşer
Nerededir taptaze duyulan sevinçler
Nerededir bir kumru sesiyle yeşeren bir ezgili!
Günaydın olur turunçların kokusu varınca
Olsa canıma bir sevgili
Sevsek birlikte hayatı, kumruları, turunç çiçeklerini
Uğurlar getir bana Şam'dan
Sulh güneşi ile harmanlanmış baharatlar
Ve akşamlar ver bana hurma kokan
Oturup akşamleyin, şehre serilen rüzgarda
Kardeş şehri İstanbul'a şehrin aşkını
Yaşlı katipten;
Solumakta ruhumu sonbaharın rüzgarları
Ağaçların üstünden geçen meleklerin
Deştiği tüm hissi kabristanlarımı
Getiriyorsun gözlerimin önüne
Uçuşan yapraklarda
Unutmak, dev kara bir sehab-ı matir
Devranların karşısında acizane ;
Evlad-ı beşer benliğime bir firar-ı dermande
Lisanen sevişmeleri cananemin misalen
Söyleyiniz, o hoş muhabbetlerin özlendiğini
Veyahut gülamparelerimi ömrümden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!