Çoğu zaman, alıp başımı gittiğim Bursa’ya
Şimdi senin için gidiyorum
Her yerde sen, ağlıyorum
Neye yansam Selda,
Yeşil Bursa’nın yeşiline mi?
Tutulduğum sevdanın ateşine mi?
Yanıp sönüyor yıldızlar
Ay aydınlık dolunay
Yaz gecesinin serinliği etrafı sarmış
Sessiz…
Odamın cehenneminden kurtulmuşçasına
Huzur soluyorum dışarıda
Bilsen ne çok seviyorum seni
E bilmesen de olur yani
Hiçbir şey değişmedikten sonra
Sen bilmişsin, o bilmiş, bu bilmiş,
Umrumdaydı sanki!
Gönül bahçesinden geçemez oldum.
Aşkın şarabından içemez oldum
Bunca derdi sensiz çekemez oldum
Gel artık gel yârim, özledim seni
Akşam kızıla boyadı suları
Bakın şimdi, doğruya doğru
Çayın nasıl yapıldığını bilirim,
Mantar çorbasının da
Hatta
İyi de kaynatırım yumurtayı
Ama ne olur
Aklımla halay mı çekiyorsun benim.
Ben bu yola Baykuş koydum.
İskender döner,
Yaprak döner…
Keser döner, sap döner…
Ben dönmem yolumdan.
Amerika ve Rusya gibiydik ikimiz,
Son derece kibardık sözlerimizde,
Konuşurduk,
Kırmazdık birbirimizi,
Kahve içerdik sırça köşklerde.
Döner istiyorum,
Tavuk olsun ama kanatları olmasın.
Ketçap, mayonez, soğan…
Fark etmez, olsun ,
Yeter ki turşu olmasın.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!