Bilmem bilir misin?
Sana bakarken içimde
Beni yok olmuşluğa sürükleyen acıyı
Belki bilirsin ama
Sen böyle bir acıyı
Benim için hissetmezsin
Bursa’da aşk yaşanmıyor sensiz
Yanıyor kalbim sönmek bilmek sensiz
Yokluğunda ah çekerim efkârlanırım
Akan gözyaşım dinmek bilmek sensiz
Sarı saçların savrulur dalga dalga
Ömrünü geçirirsin toprağın altında, gizli gizli
Ağaçların özsuları yetmez mi cırcır böcee
Bir masalında yok, yazacağım üzülme
Dilden dile düşeceksin sende, cırcır böcee
Denizden,
Yel eser denizden,
Yıllardır yorulmadan…
Eski bir türküyü seslenir:
“Aman dermenci, guzum dermenci
Al yanağım senin olsun öğüt buğdeyi”
Sen yanımdayken
Unuturum bir zamanlar
Seni nasıl özlediğimi…
Hiç gitmemiş
Gitmeyecekmişsin gibi…
Ah Bodrum sen yok musun sen
Gurbette seninle sensizken
Gözümde tütüyorsun buram buram
Yanıp bitiyorum hasretinden
Gözümde tütüyor o yeşilin
Dur,
Dur ve dinle,
Elif kızın türküsünü dinle
Ne güzel de yankılanıyor sarnıçta
Donuk bir hayalin ardında
Anıları yanında…
Masal gibi geliyor zamanla insana
Aşklar sevgiler
Kinler nefretler
Masal gibi…
Öyle ya,
Yollar, yağmura teslim, çamurlu
Çamur, toprağın canı, dağlarda
Dağlar, yolları kucaklar, her yer su
Sular, dağlardan süzülür denize
Deniz, derelerle beslenir, dalgalı
Dalga, sahile vurur, köpüklü
Çoğu zaman, alıp başımı gittiğim Bursa’ya
Şimdi senin için gidiyorum
Her yerde sen, ağlıyorum
Neye yansam Selda,
Yeşil Bursa’nın yeşiline mi?
Tutulduğum sevdanın ateşine mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!