Bergüzar… Şükür Günlüğü- Garip Çoban sır ...

Bergüzar… Şükür Günlüğü- Garip Çoban sıradışı

Kendime bir yer bulup oturdum.
Bir nefes çekerek kapı ağzında bir yer edindim dünyadan.
Yıllarca görüşmemiş bir ruhla susmayla değil,meşkle dua dua konuşmaya geldık.
Hüznün ve acının çocukları arasında üşüyoruz.
Bir yerden başlayalım konuşmaya cesaret edemeyenlerle konuşmaya.
Kucağımızdaki sevip okşamaya öncelikle besmeleyle söylememiz gerekene vefamız.
Biz sevgiyle yalnızca içinde yaşadığımız öyküleri değil,
dualarla parmaklıkları aşarak geldik buraya ey sevgili.
Hepimizin öyküleri dünyanın tümünden haberdar olmadığı sevinçle konuşamıyoruz.
Sözüm ona dikkat kesildik sevgiye o kendini anlatamazmıydı?
Aşktan kaçansa insan!
Anlatırdı elbette sevgili figürsüzce

Elimden tutmuştu duaların okyanusuna götürmüştü
doğmamış ben ruhun sonundaydım nihayet.
Kalplerin kulaklarına hayata karışacaktı gidemedi ağır halim çok insanın kalbine.
Aşıktım çünkü! ..
modası geçmiş zamanlar eskiydim şimdiki yeniler arasında
post serememiştim.
Az şey mi?
Gönül verirler, el verirler,
bizi ayakta tutanlar, gönlümün eşiğinde
dur ve bekle beni,
o her gün bulunmam gereken yerde.
Ram ve amade olduklarım ve sen.
Usumda secde yüreğime biçilmiş miracım
alır götürüyor az şey değildir bu da ihtiyacıma.
Yaşama uğraşımda şükrüme yoldaşlık ediyor farkındaysan.
Olmanın has eşiğine geldiğin o can alıcı anları anımsatan servet
yalnızca onu karşılamaya hazırsan.

Ölümde yaşar gölgesine hayat düşün her tümce.
Yaşamın bir uzantısını bulur ölümle yaşananlar.
Öykülerini yaşadıkları büyülü gerçeğin ötekisinde yaşarlar.
Özünü değil sıradan gündelik yaşamın bağrındaki iç yaşamı duada yakalaması.
Zamanın içinde akıp giden zaman dışıyı çağırır ruh.
Şimdinin içinde ayak direyen geçmişin söylemlerinde sevgi yalnızlık.
Doruğunda yüz yıllık yalnızlık gibi
peşine düşmüş çok geçmeden görünenler.
Ayrıksı duygular imgesini vermiş bir araya gelmiş duygularda.
Paylaştığımız sevginin mürekkebi kurumada ruhunda seyyar sevgilide.
Elı kaskatı kesilmiş uyuşmuş kalbin
her geçen gün gövdesinde bir parçası ölüyor duaların.
Ay ışığı yüzünü yıkıyorken

Her anı geri alınacak kutsallığın inancı ruhta.
Engin de o mevzide
ötekini hoşgördü terk etmeye gönüllü olmadı gögüs geren insanlara.
Bu bir insanın ruhunda kıymet verdiklerine kıymet vermeden
o insana kıymet vermeye çalışmaya benzer.
Dış cephesi taşlaşmış düşünceyi beğenmesede yalnızlık.
Duada elimden geleni yaparım diyebilirsiniz.
Bunu söylemek güçleşir göze alamadıklarımızda eylem güçleşir.
Sacmalıklara kapı aralar aklı başında sorularla muhatap olmak istemez.
Mekanını soran açlık hala da söyleniyor ruhta.
Çok uzaklara gitmeye gerek yok
bizim de günümüz gelecek seni sabırsızlıkla bekliyorum.
Bu gece iyi uyu senin için bekliyor olacak dualarım seni bana getirecek

Demek bu son gecem gecelerinde.
Son defa ellerimi kaldıramıyorum ki onun yüzünü görmeyeyim.
Sesı güneş ışığıyla birlikte eriyip gidene kadar
tek kelime çıkmıyor dudaklarımdan.
Bir başlangıç noktası olacak söyleşiler.
Yeniyi yazmak için eskiyi silmeye çalışanlara inat.
Dua tarif ediyor ruhuma sevgiyi.
Mitinin parodisinde sevgili olmuş benlikler benden pek hoşnut değil.
Silinenin asla silinemediği metinlerin gölgesinde esas arzular.
Ama biliyorum hep orada dolambaçlı duygumuz

Bahar sevilme zamanında gücünün bağımsız ayrılmaz bir parçasında ağlar.
Düşünmemek için düşen bir yere tutunamayan insana inat.
Öteden beri heyecanlan bir duyguyu anlamada coşanda hayran bıraktı aşk.
İçindeki sırlarla sarmalanmış bir bilmece kafa sallayan dua.
Eşine az rastlanır sadakatle büyüsüyle karşı karşıya vefa.
Unutulmaz bir mola sevgiye seslenen özgürlük.
Cesur ve sıradışı umutlar yine hassas.
Sessizlik lütfen bahar geldi ruhuma örüyorsun aşkını.
Bendesin iki kapılı handa gölgenle biçim kazanıyor ruhum
ruhundaki kuytu köşelerine seriyor özlemin dualarını.
Eski ve yıpranmış duygular
üstüste yığılmış insanlar arasında nüfuz ediyor fırtınaların uzak ihtimal

Meşakkat yolunda ruhum bedenin içine dalar.
Dahası ölmek, gerçekten ölü olmak, görkemli bir şey olmalı yenildikçe gölgemle.
Hızlı çoğalıyor mağaralarında sözüm.
Karşı koyamayacağın kıskançlık kalbine çakılıyor.
Sırların gölgesınde soyun iyice karışıyor saf kanıma.
Çoğalıyorsun dualarla beslendikçe derin hislere bürünmen besmeleyle bütünleşiyorsun. Muallak kayasında zamanı dinleyecek ruhum sevgili efendim.
Zamana açılıyor kapılar eskiyi silmek için şifalı ellerin.
Yolculuğumun son basamağı senin kılığına rengine sesine büründü.
Seyyar gövdem saydamlaşıyor demekki bu son gecem yüreğinde.
Ölüyorum yüz yıllık yalnızlığında içinde ayak diriyor geçmişinle iç yaşamın

Yüreğe düşen gölge belki karamsar değil karanlıkta bir yabancı.
Kimsesiz, herşeysiz biraz sevgili.
Doğru olur-du- bakışın varlığa tutanacağın adımdı.
Bir başına insanlar düş kırgınları.
Artık gizli yüreğin celb ediyor.
Usulca çıkıverdi odamdan acılar.
Kımıldamaz kınısın nelerle yüklü yüreğin.
Nereye gidersem gideyim tezgahlanmış duygular.
Farkında mıyız acaba? Hep eksik yaşadıklarımızın.
Söz veriyorum!
Odanı boyar boyamaz uyuyacağım artık.
Çizdiğin bir rüyana gem vurmadan.
Ele avuca sığmaz duyguların çok birikmiş.
Acı ve soğuk bir öfkenin içinden yazıyorum.
Kimsenin girmeye cesaret edemediği mayın tarlasındayım.
Ne tuhaf gökteki yıldızın sürgün günleri aşkında

Sevda iklimine çöktü bir nisyan.
Ruhum sevgilinin dualarında emrine imtisal etmiyor.
Küçümsediğini asla göremez derecede

Hüzünler olgunlaşmış sevgilimin gölgesinde.
İçinde taşıdığı karanlığı vurgular nitelikte.
Uzak ihmal içsel kıtalarından bana gelmesi.
Özümün gizinde saklanan dualarda.
Oysa çok zordu bana göç etmesi.
Sallanan tereddütlerinde sana benzetiyorum uykusuz ve yorgunluğumu.
Sana varmak için gecelerin sunulduğu vakitte dualarda çok şanslı hissediyorum kendimi. Her oyuncunun kendine göre bir role hazırlandığı vakitte ziyan oluyorsun.
Bütünleştiğini hissettiğin haşır neşir kelimelerde acıtıyorsun kendini.
Mücadele ediyorum dokunanlarda sözlerini sen yazıyorsun dualarımın.
Odamda yolculuğun daha yakından bir gölgene beni önermiş duygularının arasında özlemeye başlıyorsun.

Beni önermişti duyğularım sevgisiz sokaklara çıkma yasağı koydu dualarım.
İçime sinmiyor senaryoyla bir kız çıkmış korkusuyla kalbime.
Son derece keyifli sonsuz saflığında bir zaman dilimini işaret ediyor.
Gölgesi gecelerimde vedalaşmıştım kendimi keşfettikçe.
Geç kalmışlığı adımın karşılığına çiziyor yıkıntıları arasında aşkı.

Her şeyin ötesinde suskun çocukluğunda yamalı aşkın kötü biçiminde güzel bir duygu.
İlk defa şansım olduğuna inanıyorum sakladığı terk ettiği çocukluğuyla tanışmak isteğim. Yüreğim iyı anlıyor neler yaptığını hiç zorluk çekmedin severken.
Özlemimde yaşadığın hasretin çelişkisi ayrılmaz parçamız oldu
sevgiyi tazelemek için uzak ihtimalsin

Sığınanlar eyleminden sorumlu tutar duaları.
İtiraflar ifadeyi önemsemez saklandıkça suçsuz duygular.
Başvurulan yalnızlıkta anlaşılır savunulan ruh-i makamlar.
Gizlenmiş sevgisiz yanlarımız arşivinde çürümeye bırakılmış skandal kararlarlarımızda. Masum bir hayat anlamsız bir savaşta işlememiş sevgiler sevgililere.
Statüsünü kazanmış duygular direnir maruz kalan taraflarımızda.
Geceler veda eder başını çekenlerin aday gösterdikleri amansız.
Ölmeden önce ismi meful sözcüklere sığdırılmıyor çabalarımız.
Engin bir okyanus bu vicdan hücre kadar dar duygularda.
Düşünceden soyunup kabul oluyor tennezzül etmiyenler yanıyor.
Sızlananda ruhta sevgi yücelen masum çocuk

Maddeden soyutlanmıştı beklenmedik bir anda ruhumda kıyamet kopmuştu.
Geride kalanlar yer kürenin her yerinde yok oluyor dualarımla.
Şoka girmiş insanlık yarattıklarını suçluyor.
Yorgun tabiatını fethetmeden geride kalıyor sevgiler.
İçsel yaşamın bize sundugu dualarda tartışmasız vefamız.
İçimizde kesintisiz ilk doğrular hak eden şey asıl mülktür.
Zamanın akışı içinde yok olmus tablosunda dostlar, arkadaşlar,aşklar.
Değişime uğramış donuk bize sonsuzluğunda insansız insan.
tamlamasız yok oluşunda kendisi yalnızlık dalgalarında çekilmiş.
Zihinsel bellek ailesinde beyaz neşelerimiz gitmiş.
Harmanlananda ben serapta hatırladıklarımız. Kendisini geri çeken bir boşlk

Hiç varolmamış bulunaktı sevgi düşlerde.
Hayatın karmaşası içinden bir kesitte duasız deyimde sevgi.
Ruhun dualarla kaymak tuttuğu vakitte bilinç akışını kıskanır aşkın.
Şimdiki zamanı boşlukta bir an olarak görünende içsel duyumsanan.
Kopuk halkalardan fırlamış ruhlardan fırlatılmış hazdan öfke.
Delirmiş dirayetler alfabesiz harflerde sözcüklerde özgürce kullanılıyor yalnızlık.
Mor karanlıklarda hareket eder yokluk oluştukça aşkta aşkla.

Tutkuyla okunanlar düşerken duadan durgun akar ruhun aşığına.
Oysa neşeydi uzun sürmüş her kabahatta konaklananda gölgesiz kalıyor soluğumuz. Şemail varlığımızda hiç aklımıza gelmeyen birer ruha dönüyor garip öykümüz.

İçimde bir ben var bana direnir çoğunlukla mazide kalmış duygularımla.
Hakikatin yalancısı düpedüz evrensel olmak gibi şaşırtıcı olmuş sevginin özelliği.
Bütün sevgiler yaşandığı zamanın, yerin, yaşayan kişilerin ruhunda ağırlığı yoktur.
Tüm sevgiler bir birine benzer, aynı daraltılara kapılınır, aynı acılar çekilir.
Her şeyle bir nefret-sevgi ilişkisi içinde sevgililer.
Deftere not alınanlar aslında yalnızlığın dürbünle insanları gözlemesi.
Ukalalık eden duygularda konuşuyor insan.
Önemli sandıkları duvarlar arasında endişeleniyor sevgisiz çok seçilmiş senelerinde bakıyorlar hayata.
Her şeyden habersiz en büyük dua zevkleri beğenselerde hiç birşey sınırları.

Duanın lisanına kafasına takmış aklı kıt biriyim.
Dille ustalıkla harflerle oynayanların dili kendi sınırlarını aşamamış.
Dışına taşamamış içindeki ayna.
Hala sırlanmış camda süslerler tenleri. İbret ve muhabbetle hep sevmişimdir karakterlerini. dualarla dogmuştur çevrılmeyen ilişkilerin işi zordur.
İmkansız hale gelmiş bir başka mesele ruhtaki üstat çeviriler.
Seni olduğundan daha fazla bana benzetiyor.

Ben kimim ki?
Gerçekleri açığa vurma gùcü inancın önünde nedenlerin birikimine borçlu duygularda sevgili.
Saplantılı davranışlar ve aşk yalnızlık mekanlarında yalancı diye nitelendirıliyor.
Hazetmek ana neden kelimelere duyulan sevgi birikiminde sabır mücadelem

Düzmece bir dünya kurmaca olgularla yaratmış
kendine bile hakikatın daha azını söyleyenlerin dünyasında yalnızlık
insana hakikiymiş gibi gelen düzmece duygularla bir dünya yaratmayı başarmış.
Kirlenmiş seslerine kıyasla doğuştan sürgün sanırlar sevgiyi.
Zihnen hayal kırıklığına uğramış yalnızlıklarında bir davranış.
Öylesine uygun bir şey sevgili bakir sığındığında mazur görünür.
Hayli sıradışı bir büyüme örgüsünde duada yakıcı sevgili.
Zarif konuğu olmuş ruhumun.
Aktarılmış feleğin makamına güler yüzlü gönül ilk aşkını yaşar.

Gitmek istermisin?
Duyguların duada sürek avındaysa parodi yaşamında dil kaymasıdır seni seviyorum demek.
Zorlayıcı dürtülerle aşk-sızım

Ötesini isteyenlerin karşı konulmaz sıkışmış vicdanlarında
çok katmanlı basit bir kabusta sevgili aşkıyla.
Duyguların hem farkında hem içinde tanınmış vefa.
Sınırları mahdut bir coğrafyasına hapsolmuşluk

Adab-ı muaşeretinde sır nedir? .

Bu gizli tutma işi ruhlar ve şeytane emanet edilende itiraf edilende.
Sırları okumak sırrın keşfinde samimi ve kararlılığını gösterir
artı eksilerimde merhamet dualarım.
Tefekkür ile bakan her gözde ölçüm tevhidde insanlık halim.
Kayıp ilanım bir yanından tariflerle yer alıyor.
Ya yanlış karar verirsen eşiktekilerin.
Kalbine hükmeden soru gönüllü sürgün tutsak sevdalı görünmezinde unuttukların.
Utanmış gibi bir halin var kokusunu alabiliyorum adsız meleğim.
Çarpışmaların yalanın erdemindeki uykuda şüphenin günlüğünde tıkanması şükrün.
Seni görmek istedim, neden gelmedin?

Ladesçi ucuz saçmalıklar ruhun yansımasında adınıza üzgünm

Ruhsal bir gezinti başlıca uğraşım.
Sınır tanımaz soylu sarhoş duygular çapkın bir serseri.
Epey zor ahlaksız olarak damgalanan yanlarımız alaycı düzenbaz sadakata.
Yargılarına karşı amansız bir saldırıya dönüşmüş sevgiler.
İflah olmaz aşina yanımda ölmek için sıcak bir odam var kalbimde yüreğimi dökmeye. Yolculuğum esnasında kabir diyaloğlarım.
Öfkelerimi yamalıyor mezartaşları muhteşem ikna yeteneklerim.
Gizli yazıda başımıza gelenler eski düşler dış gerçeklikten.
Yan yana karşı karşıya getirilen duada harmanlayarak kimliğimi gerçeklik üretmiş tercihlerim.
Doğuştan sağır ve dilsiz doğmuş içine kapanık duygular.
Kafasında sessiz cümleler iç dünyasında sevgilim

Iskaladıklarımız bir mağarada
dünyasıyla hesaplaşmada öğreniyor barındırdıklarına sahip çıkıyor.
Kibrin kapalı bir anlatım tarzıyla yarattıkları büyülü gerçeklikleri simgesel sevgide.

Alışılageldik şeytanın komplosunda silik ve soluk almamız.
Kadim öğütler şevkinde duanın dilinde nazım tutkularım.
Tek kişilik dünyada içine doğmuş baş kaldırmış sevgi acımasızca yalnızlıklar.
Geleneğine sarılmış hayatta insanın önemi yok.
Tehdit eden muhaliflerimi çocuklara okutan adaletsiz duygulu heybetli özgür insan.
Yoksul olmaya etkili keyfiyete karşı dualarla araya girmek zorundayım.
Tanıyanınız var mı? Kendinizi katledende men edilişe şükredişim.

Halimız uğraşında sırrın gölgeye ödenememiş bır borcun yükünde ihmal etmiş bir sevgili. Duygular yarı yolda kaçıp gitmiş terk etmiş mahalle baskısı yalnızlıkta insanı.
Belleğinin içine hapsolmuş, geçmişin labirentlerinde kaybolmuş bir insan çağındayım.
Her anı acıtmayı sürdürüyor baş edemiyor
travmalarıyla secde edemeyen sürgünlükte bedenler.
Kurtulmanın bır yoludur hatırlamak için yazılmalı şefkat secdesinde tespihlerimiz.

Kaçışının kaçınılmaz olduğu açıkça işlemiş geçmiş kalbe ulaşmadan dua.
Olup bitmiş bir şey değildir
nasip hikmet arayışlarındaysa es- samed kendi içinde açılıyor sonsuzluğa kapılar.
Kimisi silinmiş kimisi eklenmiş kimisi unutulmuş parçacık

Hayırlı sohbetler içinde yaşadığımız anın ihtiyaçlarında.
Sevgi her seferinde yeniden şekillenen bir tahayyülde.
Farklı farklı okunur irşadımız
tasavvurlarımızla gökkuşağının sonsuz renginde duanın soluğu sonsuz.
Edebi bir alandayız geçmişin gerçeklik imgesinde konuşulan.
Duygusal izler sevgiler özlemler acılar öfkeler isyanlarda ruh.
İnsanları ve insani duyguları dile getirmek duaların işidir.
En mahremin özelinde nefsin somutlanan dramları ilk tercihinde sevindirici.
Sık karşılaşırız dilin tenkitinde kader sırrın tecellisinde
duasız kirli yarışların konuşmasında sevgi.
Ötesi hikaye çünkü yoksulluk içinde ruhlar.

Vezir düşünde kalbime giremeyenler hepsi hikaye

Biliyordum hayalleri iradesinde olanlarda bir not düşüyor.
Serin serin satırlar çarpmıştı kısacık sevginin vaazları kalbe.
Hep aynı sürüklenişte ömürlerde genzi yakanlar sevgiye çok uzaklarda.
Unutulmaz kahramanlar uslanmadığım duygulardan uzaklarda.
Ben oraya hiç gitmedim.

Ben onların önce isimlerine vuruldum huzurbulduğumda düğünlerine katıldım geceleri.

Merak ettiklerim taptaze her tespihinde suphanın dergah-ı ilahiyesinde.

Kokusunu duyuyordum rahmet-i ilahiyenin övgü dolu duaların sözünde.
En iyi arkadaşım kalbimdeki nasır rastlaşırım.
Kalmam diyor can deyip canan bildiklerim gün doğarken.
Müthiş duygu dertlerime özünden ôzüm sevgilime heyecanla okuduklarım

Anımsarım o eski sokaklarından hangisine sapsam
karanlık çıkacakmışım duygusunda dört kapım.

Şeytanın fısıltısında değil şuurum.

Yaşamın yakasına bir çiçek gibi ilişiyor dualarım.
Çılgın akışına duyarsızlığım nice geçirmişliğin birikinde marifetlerim.
Buruk gülümsüyor kibrin vitrinde insan.
Anmalık tadında sevgi gözden kaçırılmış güzel tadı öykülerde bahsediyor kendinde.
Tevazu haller romantik ustaca işlenmiş gücünden.
Tadında marifet duada,niyazında kım bilir neresidir
doyulmaz manzaraların seyrinde sevgıli.
Kul dediğin kemirip duruyor yalnızlığı hu çekmiyor.
Arada bir durup gerçek olmayacak kadar incelikli bir kaç satır dua yolculuğu

Sürekli fideleri gözler nuru semavatta melekler.
Tomurcuklanan tevekkülün secdede yetişebildiği kadar hayret ediyor.
Keremine elçiler büyük dua ruh hallerimde yalvarıyor.
İç konuşmalarım ikili yaraya ilaç.
Adını anımsayamadığım günahlarım duyumsanan özellik olur yazdıklarımda
Büründüklerimle gurbete çıkıyor ben benden ileri.
Evet denebilecek ne kaldı vicdanı sızlamayanları bilmiyorum.
Bunca emek vermiş duygularla tanışmak
gururundan inip bakamayanlara inatla önemli fırsat.
Yeni çizgim gündoğdukça acının gurbetidir.
Bir figüran olmadı sevgim ziyarete gelenlerle ruhta dolaştım.

Kendiyle konuşacak laf bulamayanların sarıldıkları hasretlerine dualarım.

Nerde o insan sevgisi.

Kendi anısından yola çıkmayan kalplerin geri dönüşlerinde gururları.

Yaşamla bağları duasız hayatlarında hemen anlaşılıyor.
İnanmıyorum yanlarına sevgimin bakışları

ruhumla hep belli eder özlediklerime dua eden meleklerimle tanıklığım.
Sonra kucağına bile oturdum büyüttüğüm sevgimin toprağında.
İnsanların hastalığı beni de çok etkilemişti.
Ters ters bakanlar gibi üzüntü çektiğimi bilir kırgın yanlarım.

Dokusu yok akıcı sözlere inat çok gevşek kalpler bana kalırsa.

O susunca birer anı öykü bile diyemiyorum.
Tadı yok insanların yüreğinin sitemlerinde.
Kendimede alınmadım seninde olduğun bizi gezdiren dualarla yol düşlerinde.

Zaman açıp kapayabildiğimiz bir kapıdır.
En mühim şeyin insan sevgisidir.
Başka söze gerek var mı?
Benim de söyleyeceklerim var!
Dua günlüklerimde benim.
Sizde bildiklerinizi öğretiniz kirli bir dokunuşla buradayım.
Gizemlinin sıradan, sıradanın alışılmadık olanda son sayfadır dua sırrında.
Gölgede kaybolan izlerde gönlüme yakın düşen kuşku yok ki.
Erişilmez doruklarıdır yalnızlıkta yoksulluk içinde
tutkum hiç yitirmeden ona gerçek aşkı tattıracak ruhundan esinlenerek yazdıklarım.
Günahkar kişiyim ahlak duygularım saflığında kişiliğimin ışıltısında büyüyor.
Çağrılarıma karşılık bulamasada dualarım iyiliğiyle etkilediği ınsanlar mutsuzluğa gömülürken deliririm.

Karanlık bir savaş hayatın ritminde sevgi derinlerde.
Kokusunu alıyor farkındamısın rüzgar sevgimde yoğun bir hüzün var.
Adının geçmediği dualarım yok ruhunda güneşi gördüm.
Ölümcül içgüdülerım gölge vefana.
Endişeli ruhlar bağışlanmış hüzünlerde dervişce.
Dünyayla aynı anda sıradan insanlar endişeden kurtulamıyor.
Zarif ve dokunaklı ders niteliğinde endişeden kurtulmak sevgiden.
Her şey seninle sevgilisi olmuş sevgide.
Konuk oluyoruz beklediğimiz gibi olmayan dünyada derin duygularla alevli düşüncelerim. Ölümüne sadakatim sevgilisinden ayrılmış duygularınla dışlayıcı sevgiyi sevgin.
Sevgine isim bulmak varolan bir yaşamda dualarla yazılan mektupsun.

Dudakları birleşti esrarlı bir biçimde gülümsedi ruhun gölgesinde.
Maksadını aşan biçimde kazanıyor anlamını yitiriyor yazmıyorum sevgini.
Okuyoruz ve düşünüyoruz soluk alıp veriyor ruhun.
Akıl ve duyguyla donanmış bir anlık gecikmede üşüyorum.
Kırık düşünceler mükemmel bir törensel edayla benzeşmede
sevgim sadeliğe kavuşma çabasında ruhunda.
Sunduğun dualar görsel şölen keşfedilen anlam.
Yetkinleşmiş incelmiş ve genişlemiş insan sonun başlagıcında zamanda kahramanımız. Yalancı bir örtü gibi her sahnede duygu ve kavram silkinişi.
Tertemiz ve duru iç dünyada yalnızlığın silkinişi insanüstü.
Ölmüş son ziyaretlerimiz sembolik ezberini bozduklarımız lekelerden öfke

Mutsuz olan kim her şey seninle adım atıyorsa.
Seninle uzun zamandır hiç böylesine hasbihalde kuşatılmamıştık duada.
Çarpıcı insan tipleri sevgi sokaklarında yoksul,
travmalarda tacizle yoğrulan acımasız çocukluklar aşkla keşişen sukunette ketum.
İç gerçekliğin yansıtılma biçiminde sana yazdığım mektuplar.
Sayfaları çevirmeden elde var hüzün.
Kısacası zarfını ben açarım kaderimin senin için.
Bir sıra izlemeden güçlükle yokluğunu hissettiğim dua büyüyor bırakıp gidenler.
Kaderini paylaşmamak adına gözlerini kapatmış olup bitenlere.
Bir şey olmamış gibi sesleniyor aşkla varolan.
Ne olduğunu ruh halinin üslubunda yansıtan bir alıntı seni seviyorumda umurunda değil.

Belki de bir meçhulde aynı sevgili.
Peki, ben nerede hata yaptım seven gönüllerde?
Sevme biçiminde mi yazdıklarım.
Binlerce soru soruyorum yokluğunu hissederek büyümüş olanlara saklambaç sevgiyi.
Uç kelimelerle hatırlanan yaşanmışlıkların yazgısı
kapıları dış dünyaya kapanmış bilincinden sessizce dökülüyorlar.
Mutsuzluğunu ve parçalanmış ruh halinde mahkum cümleler.
Tırmananlar yokmuşcasına aşk acıları,
terk edilişlerle ihanetler intikam duygusunun ötesinde ödül.
Çok karanlık yolculuklar yanıltıcı şerhi düşmüş sevgiye.
Med-cezirlerle intihara sürüklenmiş sevgililer.
Kaynağı dualarla görmezden gelinen bir gerçekliğe hapsediyor
söylenecek sözü naiflik içinde.

Bana ilk soluğu anlatsa çıplak sözcükler gövdesinden söküp çıkarsa sevgilinin sesini. Yokluktan sonranda kendimi netleştirecem.
Bana ruhunu anlatsa, sözcüklerin ilk yaşamındaki duasında.
Bir ses denemesinde kurduğum düşün sırrını sezecek sızılarım.
Ne olacağım benim boyumu aşacak kadar uzayıp gidiyor yurduna sevgi.
O kadar tuhaftır ki dua anımsadığım için büyülenmiş olduğum kesin.
Bana sıla sıla sesten ördüğu sessizliği anlatsa.
Hakkını helal etse yalnızlaştıran bölünmemde.
Masum yaşamını bozkırlarımda anlatsa
gövdemden geçen bir ateşte serdi ruhumun gitmesini.
Sık rastlanmayan gün be gün yaşanan hatıraların yoğunluğunda bir derinlik gönül yaramda üzüntüsü

Sessizlikten doğacak sesi bekliyorum özlemle içten geliyor itirazıma aşkımdan gelen ateş. Arzumun sesi gücendi ben kendimden yola çıktım nasıl bir arayışım.
Gövdemde sarmadı ruhumu saran ateş sırların peşinde.
Söylemek istediğim bölük pörçük sinemde.
Derlenmiş savrulup atılan küllerimde harf darbesi düşüncelerim.
İlk cümlesinden memnun süzülür dualarım dar gelen gecelerde kan ağlar içim. Basmakalıp kelimelere emanet edemem kavradığım
ruhunu özümseyemediklerimle bir eksiklik duygusu bilmediklerim hayalde olmadı.

Karaltılar aşk zehrinden akıp geliyor.

Seher vaktinden önce karşılaştık
bir kez daha keşfetme imkanında dualarımız kendine has gizde duygu yüklü sevgiyi

Duy beni bağışlanmış hüzün.
Okuduk sevdik dualarını ezbere bilirim ayrılığın kader olduğunu.
Meramım ödünç cümleler olmadı ruhuna biz sizi tanımıştık gücümüz yettiği kadar.
Duy beni aşk anlatmaz zihinde cıvıl cıvıl saklanmaz.
O kadar yakın ruhumun bir köşesine kıvrılıp kaldı duaların.
En tepe noktasında aşkı anlatıyorsun sevgisiz.
Mahremin arkasında buluşanlar konuşulmaz mı?
Gizlenenler yok sayan duygularda açığa çıkanda çok merak ettim.
Bekliyorum dersem haksızlık olur görüyorum hallerine ait olan ne varsa.
En yakıcı aşk mı ki, tercih ettiğin bense neden yazmayayım ki garip bülbül gibi aşkını. Dualarım ışığını açık tuttu bir keyifle cenderelerine sıkışmadım.

23.04.2009..y.ed..