bir kadın görürüm kucağında bebesi.
dayamış ağzına, sütü çekilmiş memesini.
gözleri saklanmış yoksul yuvasına
ve alnında yaşadığı her acının
ağır ve derin çizgisi.
gövdesinden kesilmiş sanki bir çınar gölgesi.
Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Devamını Oku
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Çok mükemmel... Hitit ve Eti uygarlıklarında güneşle birlikte kadınların da yer aldığı, dahası kadınların üzüm salkımlarıyla toprakla kurduğu ilişkiden berekete ( bolluğa ) dönüştürdüğü inancı çok yaygındır. Kadının kutsallığı ana oluşundan, üreten olmasından başka ne olabilir. Başka uygarlıklarda kolay kolay belirlenemeyen kadının insancıl değeri Anadolu'da ve Orta Asya'da aynı düşünceyi devam ettirmiştir. Kutluyorum...++
Kimden : ikiodabisalon (Bay, 37)
Kime : uzungemici / cevat çeştepe
Tarih : 28.11.2012 14:20 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [barisa-davet] BEREKETİN GERÇEK TANTILARI
Bu şiirle Usta Toprak Ana'nın Toprak ve Ananın tanımını yapmış sanki.
Elinde öyle bir kalem tutuyor ki Usta, bazen balyoza dönüşüyor bazen sabana, bazen bir gemi oluyor bazen bir fırtına. İnanıyorum ki o kalem bile tartamıyor Usta'nın şiirlerini, kopup dökülüyor birdenbire. Sihir belki burda. Saygılarımla.
Kökünü bedeninde taşıyan bir kavramdır sevda,nerede çiçeklenecek yer bulsa orada meyveye durur...Zamana firari durması,zamanın ona firari düşmesindendir biraz...Ve her sevda çokça firari ve her firari çokça sevdadır bu nedenle...Ve zaman...Yoksul dünyası bütün zenginliklerin,aslolan berekettir diye çiçekler onun başını...Dehşetle teşekkürler böyle düşündüren şiirinize usta...Saygılar sunuyorum...
Bereketin gerçek Tanrıları.Buğday ve anne.İkisi de doğurgan, ancak ikisi de yoksul.Varsıldan Tanrı olamayacağı kadar.Saygılar Cevat Bey.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta