Akabinde pislik dolu, harabat bir yaşam.
Bu çınlayan İlimsizler yolu, kurtuluyor aşan.
Kalbin anahtarı, aynalarda parçalanmış.
Derdin kederin, kavgasından kaçıyor savaşan.
Zulmüne karşı çıkan, divane devrine paşa.
Döner devran tersine
Dokunur ele bele sevgine
Katar derdini derdine
Sahip çıkar nefsine.
Bakar durur resmine
Bir bir döküldük denize ve hissizleştik.
Yaramıza tuz bassalar dahi farketmeyiz artık o kadar alıştık. Çapamız dolandı kaldı öylece çıkaracak gücümüz kalmadı. Kimse el uzatmadı, her şey bitti! mürettebat bu gemide kaptan kalmadı.
Beş parasız yüreği kursağında bir adam düşün
Öyleki kala kalmış yaşamla ölümün arasında
tereddütsüz bir ölüm mü hazırlayacak kendine
Yoksa tereddütlü bir yaşam mı ?
Ay bakıyor pencereme
Ne olur gitme kal bu gece
Sana hapsoldum senelerce
Yitirme beni kal bu gece.
Gözlerimden süzülen yaşlar
Zaptedilmez koca halkın ahı görün.
Şehrin yarısı değil, hepsi ilim körü.
Düşürmüş tabancayı, kemer belden.
Azıtmış bendini, gözükmüyor kirden.
Dikişle oturmuş kara ceket üzerine.
Tahttan kalkan kral çekilir köşesine.
Seneleri bitirdiği zindanlar.
Yatarı var bir müddet mühebbet.
Karşısında betondan surlar.
Aklını yitirdiği bin bir nedamet.
Düşünün aksine, yok içinde art niyet
Ülkümün ocağına ateşim.
Buram buram, aşk kokar eşiğin.
Bî-vefâ kapına kadar gelmişim.
Kalbime sahip çıkar geçmişim
Bense senin dikenine dervişim.
Zerrinden kopup gelmiş
Hidayetini candan sevmiş
Aşkını dağlara sermiş
Kanınca buna deymiş.
Sakınarak konuvermiş
Kaçma ruhuma kör kara aşkımdan.
Nazım var hayata bakmaz yüzüme.
Bir kuş düştü, düştü yaprak dalından.
Bense gerilip taktım hayata bir çelme.
Üstüme yıkıldı çelmemi yiyen dünya.
Sersemleten öyküler kafiyesinde.
Cinnetin eskimiş kanlı töresinde.
Kokuşmuş katiller mahkemesinde.
Bu akan kan gözyaşı cenazesinde.
Cesetlerin bu açlığa sefaletinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!