Uğramış düşüncenin, mazgal arkasına.
Sesleniyor ön tarafdakilere, görmüyor musunuz diye. Varılıyor mu farkına? Çalıyor mu trenin sireni?
Çıkıyor mu duman? Kusuyor halk tüm öfkesini.
İzleniyor olanlar mazgal arkasından, körelmiyor bıçak miras davasından. Yatıyor vücutlar teneşir taşına, ağlıyor insanlar. Bir parça variyet için.
Yine açık koğusun kapısı dar,
Baya soğuk ama,
Ne yağmur var ne de kar,
Daralmakta duvarlar.
Bir gece burası, sorma
Sessiz kargalar,
Yol'u yoktu çektik.
Ay'ın tepede olduğu vakit
Yürüdük karlı yollarda
İki temmuz doldu vakit
Günler önce hazirandı.
Ne sen sevgilim ne de ben akacağız bu nehirden ne nehir ne de ben sevgilim devrileceğiz birden.
Belirsiz gecemiz sarhoş kadınlar gördük.
Çok gözyaşı dôktük ensemizde lanet.
Suçumuz mu, cinayet güneşi öldürdük.
O kadınlar der ki bu gözyaşı ihanet.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!