Hayatımın tek gayesi senken,
Neden bıraktın kalbimi kırık?
Sana olan aşkım henüz gençken,
Nasıl vermezsin buna karşılık?
Her gece attığım sessiz çığlıklar,
Seni izleyen bulutunum ben senin,
Sen ise bundan habersiz bir çiçek.
Ağlarım her gün mutluluğun için,
Bunu sadece güneş bilecek.
Çölümün ortasındaki yasemin,
Belki de uyutmuyorum dertlerimi bilerek,
Kafamdaki kazılı cümleleri, bir sigara yakıp döndürmek,
Soğuk bir su içip istiyorum hepsini söndürmek,
Belki de bu düşünceleri, bir geceliğine öldürmek.
Sevmeseydi şu bulut seni,
Ağlar mıydı her gün?
Göstermeseydi şu güneş senin eşsizliğini,
Doğar mıydı bir gün?
Peki ya ben çiçek kokulum;
Sonsuz bir döngünün herhangi bir gecesi bu, ısınamadığım hayatımın kahrolası saatleri. Yazmak; rahatlamak belki de kelimelerimin intiharı. Kaçabildiğim tek yer not defterim, sessiz gece saatlerim, kelimelerin kalbimden yazıya dönüşü. Anlamsız hayatımın yok bir geri dönüşü,
Hep kurduğum hayallerin yine suya düşüşü.
O güzel gözlerin baktığı kişi bile değilim,
Yaşamak için bile kalmadı bir meyilim.
Sevilmeyi hissetmeyi bile unuttum,
Sadece sonumu bekleyen bir deliyim.
Elinde çiçeklerle gelme kapıma sevgilim,
Kalbimin gözleri yine de görür içini.
Sensiz bir gece geçiremez ölür gençliğim
Görürse gözlerim gözlerinde başka gözleri...
Eylül ayı yaklaştığında,
Bir mutluluk sarar içimi.
Bulutlar çiçeklere ağlar,
Yaseminler çeker ilgimi.
Havayı koklayınca dışarıda,
Yıllar geçse unutamayacakmışım,
Aşkımı bir hiç uğruna salmışım.
Rahatlığı kendime açıklarken,
Gözlerimi bir fotoğrafta bulmuşum.
Sevda böyleymiş, unutmuşum.
Ne garip değil mi?
Yanıbaşından geçerken seni mest ediyor.
Herkesin arasından, göz onu seçiyor.
Ne kötü değil mi?
Seni parçalayan bir derde sahipsin,
Her gün yollarını gözlerken,
Kalbimi açmış seni beklerken,
Sensizliği göze almışken,
Bana gelir misin sevgili?
Gözlerim görmüyor olsada,
Bilim aklın şiiridir ; şiir de yüreğin bilmidir Beratcım ...