yarım sigaram ve şişemin dibi,
yarim haram ve çiçeğim gibi,
yarınım harap ve niyetim diri,
kadınım şarap ve kadehin biri.
Nasıl olacak bilmiyorum, gitgide hissizleşiyorum. Tanrıdan müjdeler bekliyorum. Bir gün mutlu olacak mıyım? Sanmıyorum. Aklımı yavaş yavaş kaybediyorum. İzliyorum hayatımın aheste çöküşünü, içimden mutluluğu söküşünü, baharımda yapraklar döküşümü, ömrümün en kötü bölümünü, başrolünün ölüşünü izliyorum. Kapattım gözlerimi bekliyorum, açtığımda adalete sövmemeyi, gözyaşlarımı dökmemeyi, mutluluğu özlememeyi, bu dünyayı görmemeyi, kaderimin son cümlelerini yaşamayı bekliyorum...
Yalvarmıştım sana gözlerimle,
Aklım tutsaktı hep gözlerinde.
Sevgimi gösterebilirdim belki,
Eşsiz olmasaydın gözlerimde.
Mutluluğu sök al kalbimden,
Bu gece de aklıma geldin,
Nasıl atlatırım sensizliği?
Her şeyi seninle öğrenirimde,
Nasıl anlarım sensizliği?
Hakkımda bir şey bilmesende olur,
sadece sisli düşüncelerim var yanımda,
beni asla terketmeyen sihirli dertlerim,
yalnızlığı dost edinen ilham perilerim,
hepsi birer birer selamlıyor beni,
sessizce, sebepsizce, sensizce.
Karşıma çıktığın günden beri,
Ben yolumu kaybettim.
Adını dahi bilmediğim bu yeri,
Ben senden öğrendim.
Yalnız bıraktığın için beni,
Aşkın gözlerimi kör etti,
Göremedim ihanetini.
Bu gönül seni çok sevdi,
Anlayamadım nedenini.
O yalandan sarılışına, öpüşüne,
Bir cesaret gelir ansızın: "Her şeyden vazgeçeceğim." dersin. Vazgeçtikten sonra biter sanarsın. Aslında o yüzden korkmuyor mu insan vazgeçmekten? vazgeçtikten sonra başına geleceklerden.
Anılarım hatırlatır seni gece çökünce,
Her gece rüyalarımda seni görünce,
Anında uyanıyorum nedense,
Tam da dudaklarından öpünce.
Yine sis çökmüş karanlık bir geceyi,
Bilim aklın şiiridir ; şiir de yüreğin bilmidir Beratcım ...