dostum şeyho'ya
Eski bir zamandı. Ben,hayatıma sinmiş börtü böceklerle bir masala sızar iken; keyif çatar, seyran eylerdim. Yanağımda usulca açılıverdi Ahmet, Muhammet, Keramet...Gece uzundu. Henüz dile gelmemişti. Kaya, bir sürgün heykeliydi. Sallallahüaleyhüvesselam, onu tanımadığını söyledi. Ağladım.keyif üzre ağladım.sevinç üzre ağladım.
Zevacın rahmine döl akıttım. Masal,beni tanımadığını söyledi. Kırıldım. Bir sızı oldum. Hayatımdan inen börtü böceklerin hayatlarına sindim.
Kaçtım? Hangi eklem bacaklıydım? Bilmiyordum. Kafka,beni gördü. Sırtına alıp şatoya götürdü.
Uzaktım.
Gece devam ediyordu.
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan