BENZETMEYİN BİZİ kendinize

BENZETMEYİN BİZİ KENDİNİZE

Umarım
olmuştur istediğiniz
kavuştunuz umarım
bin yıllık özleminize, hayallerinize

umarım mutlusunuzdur
sefalet ve kanla taçlandırdığınız
mutlak krallığınızda

şimdi biz
sizleri mi örnek alsak…
düşünsek sizin beyinlerinizle
konuşsak aynı dilden
sizin gözlerinizle görsek
hep bir ağızdan bağırsak sizinle
“yaşasın dünyanın sömürü düzeni”

şimdi biz
sizin gibi mi olsak
hayın, gaddar, kindar ve nefretlik
törpülesek mi vicdanlarımızı gıcır banknotlarla
köleleştirsek mi yüreklerimizi çıkarlarımıza
hani siz alıp satarken sevdaları
en duru en saf yerinden
boğazlasak mı aşklarımızı
ve bir fahişe
nasıl soyunursa paranıza
biz de soyunsak mı inançlarımızdan
tüm güzellikler bir yana
kapkara lekelesek mi yaşamı

şimdi biz sizlere mi benzesek
bir yürek, iki göz, iki el ve ayaktan ziyade
ahtapota hakaret belki ama
yedi kolla mı sarılsak boğazına
yılana hakaret
en iki yüzlü, en sinsi
en hesaplı halimizle mi yaklaşsak dosta
ve sülüğe hakaret
sülük gibi de demeye varmıyor dilim
doyumsuzca mı içsek, emsek
kanını, canını…

şimdi biz size mi benzesek
çünkü bırakmadınız başka seçenek
geçip hak ve adaletten
alın teri ve emekten
çalmalı mıyız birbirimizden
yol üstü pusu, can tetik
kelle koltuk
çökmeli miyiz ensesine
gücü yeten yetene
basmalı mıyız ümüğüne
son nefesinden önce
son meteliğine
cana can katacak yerde
can mı almalıyız? ? ?
cana mı kıymalıyız? ? ?

sonra
ya sonra

şimdi biz size benzesek
boğazladıkça çoğalıp
kan içtikçe büyüsek
çaldıkça servetimiz
yedikçe açlığımız büyüse
yani her şeyi sizden öğrendiğimiz için
ve sizin öğretilerinizle
girmez miyiz büyülü dünyanıza
çalmaz mıyız kapınızı sizden aldığımız cüretle
ve kırmaz mıyız ışıksız aydınlığınızı
yıkmaz mıyız
sefalet ve kanla taçlandırdığınız
krallığınızı…

ne olur artık
malum bizi düşünmediğiniz
ama en azından kendiniz için
dokunmayın bize
benzetmeyin bizi kendinize
bırakın yakamızı
kurtarın yakanızı….