Nasıl da kederlendim böyle birden,
Hiç anlamadım doğrusu,
İstanbul gibiyim...
Bulutlar kapattı boğazımı ansızın.
Yağmur olup, yağamadım,
Ağlayısım var ağlayamadım.
Bir seni özledim, bir İstanbul’u,
Bir de birkaç dostu.
Sen sevdiğim... taptığım
Bilirsin seni nasıl özlediğimi
Ah yarim kıskanma
Ama Ah İstanbul Ah İstanbul
İstanbul ne yaparsın ben yok iken,
Yosmam kimlerin koynuna girdin,
Kimlerle seviştin?
Onları da benim gibi mavi gözlerinle mi kandırdın,
Boynunu öptürdün mü,
Bana sadece senin dediğin?
Ah ne yaparsın İstanbul ne yaparsın
Halin keyfin nasıl
Hala sabahlara kadar tozmalarda mısın?
Sakın alma desem de yatağına giren çıkan belli olmaz,
Ama millet de haklı,
O sırt,O gerdan,O intizam,O ne muaazam,
Gel de el atma poposuna.
Çıldırtırsın,bütün erkeklerin gözü sende,
Elinde,dilinde,belinde.
Kıskanır hatunlar seni,
Kocaların kafası şişer senin sebebinle.
Söyle İstanbul söyle ne yaparsın?
Özledin mi beni hayatım.
Ben de seni vallahi billahi,
Ben böyle bir güzellik görmedim;
Sen bir melek,
Sen bir ilahi.
Lütfedip indirmiş Yüce Tanrım yeryüzüne
Bir defaya mahsus İstanbul denen cennetin ikiz kardeşini
Cehennemlikler de görsün diye.
İlk fırsatta yanındayım
Okşayacağım saçlarını
O güzel sırtlarını dolaşacağım.
Karış karış her yerini
Gezeceğim ilk defa sevişiyormuş gibi.
Anlat hayatım İstanbul anlat ne olursun.
Seni Seviyorum.
İstanbul,Boğaz,Suriçi
Bıktım böyle bekarlıktan
Karım olur musun Boğaziçi?
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 00:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!