Kırık kalem elimdeki, yazamam bir şeyi,
Beyin durur bazen, anlatamam düşünceyi,
Ben bir araya getirip de, üç beş kelimeyi,
Ben istediğim gibi kuramam bir cümleyi.
Yazmak güzel şeydir de, şimdi ben ne yazayım?
Benim bir kaç söz, bir kaç satır karaladığım.
Çok şeyler vardır da, bu hayattan anladığım,
Lakin yok değildir, benim de anlamadığım.
Yitmiş kelimeler ve bir kaç heceler ile,
Yazılmıyor maalesef istenen bir şiir.
Kafada durgunlaşıp kalan bir düşünceyle,
İstense de olunamıyor, iyi bir şair.
Aslında ben öyle iyi bir şair değilim,
Bu şiirleri yazan da, çizen de kalemim.
Bir yokuştur karşımdaki, yine dik bir eğim,
Bu yokuşu çıkan, eğimi inen de benim.
Bir kaç dağ vardır, dağların kayalar bağrında,
Ben ise yolcuyum, masalların dağında,
Kalmışım kim bilir, dünyanın hangi çağında?
O çağda dirilip yaşayan, ölen de benim.
Hep fikir derler, ben fikir içinde yüzerim,
Ağlamayı ister iken, yine de gülerim,
Bilinemez ki; ne olacak benim kaderim?
Bu kararsızlığın içinde yüzen de benim.
Yazılan harfler kardeş olmuş hep bir birine,
Sıra sıra dizilmiş, şiir derler kendine,
Yazılan bu üç beş mısra, üç beş vezine,
Yolcolup şiirin içine giden de benim.
Uzun bir yolda yola çıkan kara karınca,
Hep Kabeye ulaşır derler kendi kanınca,
Aslında Kâbe nerede, ben ki; neredeyim?
O yolun yolunda dirilip, ölen de benim.
Buz gibi soğuk su akar bu kırık kurnadan,
Neden ise bir haber gelmez, uçan turnadan?
Bu turnalardan haber beklerim hiç durmadan,
Haberi bekleye bekleye duran da benim.
17 Kasım 1997 Pazar
Yusuf Bulut 2Kayıt Tarihi : 3.12.2015 20:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Duygularla örülü şiirinizi beğenerek okudum.
Yüreğinize sağlık.
TÜM YORUMLAR (26)