Hangi kuyu taşır benim sabrımı?
Hangi yıldız yol gösterir?
Kalbimdeki bu yangını,
Hangi umman söndürür?
Bırak aksın kalemimden kelimeler,
Dinlensin ruhumun kış görmüş dağları.
Gözlerinde şifalanayım.
Hangi deniz bir gemiyi bekler, bilirim.
Hangi gök bulutsuz yas tutar, anlarım.
Hangi gülü doğmadan soldururlar, hissederim.
Griye dönen kâbusları bitir,
Beni özleminle uyandır,
Yeter ki sen ol…
Yıkık bir kentin tenha sokaklarında,
Özlemin izini taşıyan taşlarda,
Yakılmış dualar döner geçmişin sisli yamaçlarında.
Gözyaşlarıyla ekilen çiçekler açar,
Yeter ki beni dönüşlerinle sar.
Sabrın çatlayan damlasında,
Özgürlüğe sarılmış bir tomurcuk büyür.
Ve bilirim,
Hangi bekleyişte umut filizlenir.
Bir hayalin kıyısında dalgalar yükselirken,
Beni içindeki çocukla buluşturur hasretin.
Siyah bir bulut süzülür usulca,
Ay söner göğün içinde.
Hüzün akar gözlerimden,
Bir sükût sarar düşlerimi.
Beni bir gülüşünle yağmurlandırmanı beklerim.
Eğer hissedebilirsen sensizliğimi,
Bir sabah vakti, kutsanmış bir anda,
Tenime dokun saçlarınla,
Ellerinle düğümle beni hayata.
Bedenimde sevinçle büyüsün masumiyet.
Beni sen kokan güllerle uyandır.
Kayıt Tarihi : 7.11.2024 08:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Okuyana zevk veren ifadeler
Kutluyorum şairi.
TÜM YORUMLAR (2)