şiir ateşiydi ruhumda ağustos
istanbul sıkıcı olgunlaşmamış daha
hayatın atar damarını dişliyorum
unutmak mıydı ki acaba bu kepazeliği?
beklemeni istemiyorum gün ışığını
beni dinleme çek git...
ben uzak gölgeleri düşünmesem
sanki gitmeler yetim öksüz
kısalan gündüzler şefkatsiz
pervasız sıcakların yorgunluğu dinmeden
ve iyi yere çadır kurmuş zaman
bana bakmaların azaldıkça
ağaçlar diklenir mutuma
beni dinleme çek git...
doğurduğun acıya bir bardak su içir
istanbul sır saklar gibi kucaklardı
yalnızlığını ateş dolu kadehimin
dudaklarını
ve her şeyin aynı olduğu yerde benim olmamamı
seninle karşı karşıya
hiç yaşanmamış bir aşkın ölümünü konuşurken
kış kış uykusundan uyanmadan
mevsimler amacını yitirmeden
asmalı mescit'te kaybetmeliyim kuraklığımı
ada kitabevi'nde kahve ten rengi
gelişin yoktu olmadı gidişinde
beni dinleme çek git...
üşümek öğretmenimdi kesme taşlı bir sokakta
kıtlık gelirken seni gördüm sanmalarıma
hummalanır saçlarımdan akan terler sırtımda
bir çelik soğuğu yarar gövdemi
ruhumdaki ezilmişliğe su koyverir hayallerim
basmakalıp
gelişi güzel
pembeler yarı yollu
ömrümün güllü şarkısı
tek gerçeğiydin bütün hoşça kallarımın
beni dinleme çek git...
yarattığın acıya bir bardak su içir
Kayıt Tarihi : 20.9.2010 02:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!