Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum.
Eve ekmekle tuz götürmeyi;
Böyle havalarda unuttum.
Şiir yazma hastalığım;
Hep böyle havalarda nüksetti.
Beni bu güzel havalar mahvetti.
Kayıt Tarihi : 13.6.2000 07:37:00
Şiiri Değerlendir
© Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık
Modern dedikleri hayat insanın duygularını da yok ediyor..
***** ON KASIM *****
On Kasım da Ülkemin, Şemsi söndü
Sensiz Cumhuriyet, sararıp soldu
Bıraktığın Yurda, yabanlar doldu
Gördükçe yürekler, kanıyor Atam.
.
Bu gün Ulusta matem var, yas var
Al Bayrak yarıda, Gönderde sis var
Yürekler de feryad-ı figan ses var
Bütün Millet sana ağlıyor Atam.
.
Cadde-sokaklara, asıldı Resmin
Silinmez Kalplerden, hayalin-cismin
Dünya'ya kazıldı, Atatürk ismin
Devri Alem Seni, anıyor Atam.
.
Eyyy Türkün Evladı, Tarihe bakın
Bu gün yas günüdür, tavrını takın
Atamın izinden, ayrılman sakın
Düşmanlar Vatanı sarıyor Atam.
.
Seni sevenler de, Toprak olacak
Amma bu Vatan, payidar kalacak
Bütün Hainler kahrından ölecek
Neslimiz sayende, gülüyor Atam.
.
Anadolu Yiğitler yuvasıdır
Gelibolu Şehitler Adasıdır
İstiklal Marşı Hakkın duasıdır
Al Bayraklar Arşa varıyor Atam.
.
Çakıroğlu der ki, yaramız derin
Ulusun Kalbinde, saklıdır yerin
Dillere Destandır, bunca zaferin
Cumhuriyet dim-dik duruyor Atam...
-----OZAN ÇAKIROĞLU-----
.
Dünya'nın en bürük Devrimci Kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin
kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 86. ölüm yıl dönümünü
saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz...Mekânı Cennet, Ruhu Şad olsun.....
Düşündü birdenbire kayalardaki adam
kaynakları ve yolları düşman elinde kalan bütün nehirleri
Kim bilir onlar ne kadar büyük
ne kadar uzundular?
Birçoğunun adini bilmiyordu
yalnız, Yunan'dan önce ve Seferberlikten evvel
geçerdi Gediz'in sularını başı dönerek.
Dağlarda tek
tek
ateşler yanıyordu
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki
şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
güzel, rahat günlere inanıyordu
ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında
birdenbire beş adım sağında onu gördü.
Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar: "Uc" dediler,
Sarisin bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun basına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.
Nazım Hikmet
Biraz hassaten lütfen.
TÜM YORUMLAR (29)