Gönlümün ilkbaharında
Soldurdu gülzârımı
Nergis ağaçlarında, ud tepelerinde
Çektim gurbeti ağır küreklerle
Beni bu dert etti avâre
Dünyada yoktur gayem
Ölümden gayrı
Ne yaşam, ne korku, ne sevinç
Bulunmaz tek
Bir kuşu sevdim minik ve ürkek
Hüdhüd'ün yurduna uçtu gülerek
Beni bu dert etti avâre
Süngülendim, düştüm karınca yuvasına
Topallayarak çıktım filler vadisine
Şairin aklı nedir sordum
İlâhi cevaplardan kovuldum
Ölüm gibi bir hummaya tutuldum
Beni bu dert etti avâre
Ve ruh ayrılırken bedeninden
Ağlayarak dedi, kalmadı kimsen
En soğuk topraklara gömülürken cismim
Ölüm selamladı beni ince alayla
Korkularım ümide karıştı tel tel
Aziz bir ses dedi ‘’Gel!’’
Hiç vasıtam olmadan
Yürüdüm ve süründüm
İnsanlar tufanında
Saygıyla eğildim öndeki naaşa
Ve yine seslendi ulu ses ‘’Gel!’’
Layıklar dizidi en ön safta
Kanadım ve utandım o yüce afta
Ağlayarak saklandım eteklerine
Tuttu beni ve çekti haşmetlice
Buz tuttum bir ucu ayaklarımdan
Ak düşmüş saçlarımın siyahına kadar
Kalktı gözlerimden o ince perde
Kalakaldım bir çetin vaziyette
Beni bu dert etti avâre
Kayıt Tarihi : 26.3.2025 22:45:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!